Gönderen Konu: Kamer Batıoğlu ile Röportaj  (Okunma sayısı 5454 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı B૯ηбüL

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 4.432
  • Karizma Puanı: 1631
    • seyfullah sünbül
Kamer Batıoğlu ile Röportaj
« : 14 Ocak 2008, 22:42:21 »

Kamer Batıoğlu Röportajı

Sanatsal hangi aşamalardan geçtiniz ?

Sanat eğitimi almadım ama bu eksiğimi çeşitli atölyelere giderek,akademi hocalarıyla biraraya gelerek yaptığımız toplantılarla, sergileri gezerek, yurtiçi ve yurtdışında müzeleri inceleyerek kapatmaya çalışıyorum. Tabii ki bol bol okuyorum. Ayrıca Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği'nden mezunum.



Sizi etkileyen akım ya da akımlar hangisi ?

Sanatta akımların sizi etkilemesi için sizin ruh halinize, düşünce tarzınıza uyması yeterli olabiliyor. Empresyonist ya da exspresyonist olsun; sürrealist ya da popart olsun kendinize yakın bulduğunuzda sizi etkiliyor. Her akımın ayrı bir estetiği var. Beni ise sürrealizm etkiliyor. Çünkü bağımlı olmak duygusunu yok ediyor, alabildiğine kendimi özgür hissediyorum.

Çalışmalarınızda sizi etkileyen kavramlar nelerdir ?

İnsan-doğa-yaşam dialektiğindeki her kavram beni etkiler. Kadın veya erkek, insanların yaşadığı sorunlar, toplumumuzdaki gelenek ve göreneklerin sonucu oluşmuş baskılar, doğanın yok oluşu, küresel ısınma, antik değerlerimize yapılan saygısızlık..., herşey beni fazlasıyla etkiliyor.





Bir ressam olarak aşağıdaki renkler sizin için ne ifade ediyor ?

Kırmızı

Beyaz

Siyah

Mavi

Bu soruyu sorduğunuzda renklerin kendi yaşamımdaki anlamlarıyla, tualdeki anlamlarının farklı olduğunu keşfettim. Örneğin; kırmızı, günlük hayatımda benim için enerji, coşku demek. Tualimde ise bir çeşit alarm. Yani kötü gidişatın uyarısı. Beyaz; günlük yaşantımda sakinlik, tualimde ise yok olma. Siyah; asalet, zerafet; tablolarımda ise gizem ve bilinmezlik. mavi ise huzur ama tualimde kaybettiklerimiz.

Her resminizin bir öyküsü var mı ?

Her resmimin öyküsünden çok vermek istediğim mesajı var. Bu mesajı genelde uyarı niteliğinde ve espirili bir şekilde vermeye çalışıyorum. Herkesin aldığı mesaj da kendi iç dünyasına göre değişiyor.




Sizce iyi bir ressam olmanın olmazsa olmaz kuralları nelerdir ?

Bana göre herkes çok güzel resimler yapabilir. Çöp adam çizemediğini söyleyen biri bile eğitimle harikalar yaratabilir. Ama ressam olmanın en büyük ayırımı kişinin yaratıcı özelliği ve farklı yorumudur. Şimdiye kadar kaç kişisel ve karma sergiye katıldınız ? Sizin için ayrı bir önemi olan serginiz var mı ?

Toplam on kişisel sergim oldu. Son sergim Ariyel Sanat Galerisi'nde 31 Ocak 2008'e kadar devam edecek. Bunun dışında beş yurtdışı (Paris, Dusseldorf, Witten, Siegen..vs) grup sergim oldu. Mart ayında da Avusturya'da bir sergi gerçekleştireceğim. Katıldığım karma sergiler ise sanıyorum seksenin üzerindedir. Her sergim benim için çok özel, kendi gelişimimi onların sayesinde takip ediyorum.


Resimlerinizde özellikle kullandığınız simgeler nelerdir ? neden ?

Bir çok simge kullanıyorum. Kuşlar-özgürlük, dallar-olduğu yere bağlılık, yumurta-üretkenlik, yaprak-canlılık ifade ediyor benim için. Son tablolarımda kullandığım mekanik aletleri ise hayatımızı kolaylaştırmasına rağmen betonlaşarak doğayı yok ettiğimizi vurgulamak amacıyla kullanıyorum.



Türkiye`de sanatçı olmanın avantajları ve dezavantajları sizce neler ?

Türkiye'de sanatçı olmanın avantajı bana göre sadece manevi. Bir de söylemek istediklerinizi diğer insanlara göre daha geniş kitlelere iletebiliyorsunuz.

Dezavantajları ise zaten herkesçe malum. Yaşarken değeri bilinmiş çok az insan var. Sanat herkese ulaşamıyor. İnsanlar refah ve huzur içinde olmalılar ki sanatla ilgilensin. Dolayısi ile belli bir zümre sanatı sürüklüyor. Ama o da belli kalıplara sıkıştırılıyor. Ayrıca kadın sanatçı olarak yaşanan dezavantajlar var. Resimde süreklilik çok önemli olduğu için, henüz gençseniz, ne kadar yetenekli olursanız olun yarın bir gün evlenir resmi bırakır, çocuk doğurur resmi bırakır, kocası desteklemez bırakır ya da daha iyi kazanç sağlayacağı başka bir mesleğe yönelir bırakır diye düşünüldüğü için kadın sanatçılar tercih nedeni olamıyorlar. Sanatçı olarak desteklenmediklerinden bu söylenenler de malesef gerçekleşiyor. Çünkü tolpumumuzun geleneksel yapısı bir şekilde kadının direncini kırıyor.


Resim dışında ilginizi çeken bir sanat dalı var mı ?

Tüm sanat dallarıyla resim hariç pasif olarak ilgileniyorum. Ama en çok müzik ilgimi çekiyor. Her türünden zevk alıyorum. İyi bir dinleyici olduğuma inanıyorum.

Yaptığınız resimlere maddi bir değer biçilmesi sizi sanatçı olarak bir ikileme sokuyor mu ?

Resimlere maddi değer biçilmek zorunda. O yüzden bu beni rahatsız etmiyor. Benim için üç lira da olsa, üç bin lira da olsa tablolarımın izlenebilecek duvarlara asılması önemli. Atölyede üst üste duran tabloların kimseye faydası yok ve beni rahatsız ediyorlar.




ilker Kavruk - Sinan Gümüştekin - Belgin Alagöz - Kamer Batıoğlu - Alper Aykaç - Bahar Öztürk

Röportaj: Bahar Öztürk


alıntıdır..(bi sanat.com)


[eklenti yönetici tarafından silindi]
« Son Düzenleme: 21 Şubat 2008, 15:10:49 Gönderen: ..þ૯ηбüL.. »

Çevrimdışı leonardo5

  • Kübra Bekmez
  • Tecrübeli
  • ***
  • İleti: 329
  • Karizma Puanı: 278
Ynt: Kamer Batıoğlu ile Röportaj
« Yanıtla #1 : 16 Aralık 2010, 16:02:31 »
Ben Kamer Batıoğlu'nun eserleriyle ilk karşılaştığımda bende Frida etkisi bırakmıştı her nedense... Genel Ev'ren kadınları ve Bilinçaltı adlı serilerini buradaki resimlerinden çok daha farklı tarzda oşulturmuş.. Bir karma sergide Bilinçaltı'ndan bir resim görmüştüm... Antik serisini de diğer çalışmalarına benzediği için çok severim ama favorim adını bilmediğim bir serisi... ayakları kolları köklerle bezenmiş insanlar çalıştığı seri favorimdir.. Sanırım öğrenci forumda paylaşmış olmalıyım kök insan serisini