2,5 milyon hektar sulak alanı bulunan Türkiye, son 50 yılda "bilinçsizlik ve çıkar" adına bunun 1,3 milyon hektarını kaybetti!
Sonsuz gibi görünen suyun sınırlı bir kaynak olduğunu söyleyen Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Berkant Ödemiş, yılda 501 milyar metreküp yağış alan ülkemizde kullanılabilir su miktarının 112 milyar metreküp olduğunu söyledi.
Ödemiş, "Türkiye ne yaparsa yapsın, kaç baraj inşa ederse etsin, bu suyu kullanabilecek. DSİ'nin 2030 yılında bu suyun tamamını kullanabilme planları var" dedi.
İskenderun Çevre Koruma Derneği tarafından düzenlenen "Su kaynaklarımızın bugünkü durumu ve geleceği" adlı konferansta konuşan Yrd. Doç. Dr. Berkant Ödemiş, yanlış sulama, su yönetiminin olmaması, küresel ısınmanın da etkisiyle Türkiye'deki 26 havzadan 24'ünde suyun azaldığına ve en fazla azalmanın Van Gölü ile Küçük Menderes havzalarında görüldüğünü söyledi. Ülkemizde nüfusu üç binin altında olan yerleşim birimlerinin yüzde 31'inde suyun olmadığını, yüzde 18'inde de yetersiz olduğuna dikkat çeken Ödemiş, insanoğlunun yılda 100 milyar ton doğal maddeyi dünyadan çektiğini, doğadan çekilen suyun ise bunun 40 katı daha fazla olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Su, sonsuz gibi görünen, sınırlı bir kaynaktır. O nedenle su daha dikkatli kullanılmalı. Dünyada 1 milyar 400 milyon metreküp su kaynağı var. Ama bunun önemli bir bölümü okyanuslarda ve tuzludur. Kullanılabilecek tatlı su miktarı ise bunun yüzde 3'ünü oluşturuyor. Bu su ne kadar verimli kullanırsa, o kadar iyi olur. Doğa her tarafa iyi davranmamış. Dünyadaki ülkelerden Çin, Yeni Zelanda, Kanada, Kolombiya ile Rusya, su kaynaklarının yarısını barındırıyor. Diğer ülkeler ise kalan yarısını bulunduruyor. En çok suyu bulunduran ülkeler arasında Çin de var, ama günümüzde Orta Çin Bölgesi susuzlukla karşı karşıya. Sanayileşme ile stratejik bir kaynak olarak değerlendirilen su, sulama, içme, elektrik üretimi için yapılan 36 bin barajla toplanmış. Bunun 5 bini Çin'de. Ama su kaynaklarını etkin kullanım şeklini hala geliştirememiş durumdayız... Eflatun, "Su yaşamı korumak için çok gerekli, ama ona zarar vermek çok kolay" demiş. Biz de ülkemizde suyu hala yasaların içine doğru ve anlamlı koyabilmiş değiliz. Atıklarla nehirlerimizi kirletmeye devam ediyoruz. Sadece Asi Nehri'ne yılda 500 bin ton atık bırakılıyor. Bu atıklar ise nehrin Samandağ'da İskenderun Körfezi'ne döküldüğü alanda dip canlılarını yok ediyor."