Mustafa Kemal Atatürk askerlik mesleğinin bile "Sanatkarlık" yönünü seven bir lider olarak, “Bir millet sanattan ve sanatkarlıktan mahrumsa, tam bir hayata malik olmaz" diyerek sanatın millet hayatındaki yerine ve önemine dikkat çeker Aynı konuyla ilgili bir başka sözünde de; "Bir millet sanata ehemmiyet vermedikçe büyük bir felakete mahkumdur. Birçok unsurlar o felaketin unsurlarını fark etmez. Fark ettiği gün de, ne kadar müthiş bir faaliyetle çalışmak gerektiğini tahmin eyleyemez diyerek, sanatın bir başka boyutuna, el sanatlarına dikkat çeker Bu da gösteriyor ki, sanatın İster el sanatları boyutu olsun. ister güzel sanatları boyutu olsun, her iki boyutu da, millet hayatında önemli bir. yer işgal etmektedir. "Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir" sözü de bu düşünceyi doğrulamaktadır.
Esasen sanatın bir toplumun hayatında biçimleyici ve şekillendirici rolü günümüzde artık kabul edilmiş, anlaşılmıştır. Ancak geçmişte bu durum. için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Öncelikle sanatta köklü bir anlayış değişikliğini sağlamaya çalışan Atatürk'ün, sanatın toplum ve insan yetiştirmesinde önemli bir etken olduğu görüşü hareket noktasını teşkil etmiştir.
Güzel sanatların, sanat yapıtlarının kültürel gelişmeyi sağlayan en önemli bir unsur olduğunu pek az lider görmüştür. Atatürk, "Sanatçı cemiyetle uzun ceht ve gayretlerden sonra alnında ışığı ilk hissedendir" diyerek bir sanatçıdan toplum için ne beklediğini de ortaya koymuştur. Bir başka konuşmasında, heykel yapmanın önemine dikkat çekerek, heykeltıraşlığın gelişmesini teşvik eder. "Bir millet ki, resim yapmaz, bir millet ki, heykel yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin tarihinin gelişme çizgisinde yeri yoktur. Halbuki bizim milletimiz, gerçek özellikleriyle gelişme içinde medeni olmaya layıktır. "
Kendi sağlığında bir çok heykeli dikilen Atatürk'ün, bu konuda bir isteği bulunmadığı, ancak sırf bu sanatın gelişip ilerlemesi için kendi heykelinin yapılmasına ve dikilmesine razı olduğu anlaşılmaktadır. Cumhuriyetin 10. yıldönümünde ise, Anadolu ya `Yurt Gezileri' adı altında ressamlar göndermiştir. Bu ressamlarımızın yaptığı eserler Ulus'ta 1947 yılında yanan Eski Maarif Vekaleti binasının çatı katında "Türk İnkılap Sergisi" adı altında sergilenmiş ve açılışı da bizzat Atatürk tarafından yapılmıştır.
* Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
* Hepiniz mebus olabilirsiniz vekil olabilirsiniz hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz fakat bir sanatkâr olamazsınız.
* Bir millet sanat ve sanatkârdan mahrum ise tam bir hayata malik olamaz.
* Süngülerle, silahlarla ve kanla kazandığımız askeri zaferlerden sonra, kültür, bilim, fen ve ekonomi alanlarında da zaferler kazanmaya devam edeceğiz.
[/size]
[/size]
[/size]umarım hoşuna gider,
[/size]teşekkürler...