Gönderen Konu: Safranbolu da Kültür  (Okunma sayısı 3917 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Safranbolu da Kültür
« : 19 Şubat 2008, 00:14:09 »

El Sanatları

 
Safranbolu’da eskiden ticaret ,el sanatları üretimi ve zanaatlar, “Lonca” sistemi ile yürütülürdü. Yemeniciler Loncası, Tabakhane Loncası, Demirciler Loncası gibi. Semercilik, bakırcılık, kalaycılık, kunduracılık, saraçlık, nalbantlık kaybolmak üzere olan zanaatlardandır. Bugün Safranbolu’nun Çarşı kesiminde lonca geleneğine göre kurulmuş çarşıları, o günlerin havası içinde izlemek hala mümkündür.


[eklenti yönetici tarafından silindi]

[eklenti yönetici tarafından silindi]
çok çalışmak zamanı

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Safranbolu da Kültür
« Yanıtla #1 : 19 Şubat 2008, 00:16:23 »
     
 Bölge Haritası  Şehir Haritası  Şehir Yerleşim Planı  Kuşbakışı Fotoğraflar  Bölgedeki Diğer Merkezlere Uzaklıklar  Tarihi Turistik Köylerin Uzaklıkları  Karayolu İle Ulaşım  Demiryolu İle Ulaşım  Şehirlerarası Otobüs Firmaları  Safran Üretimi  Çavuş Üzümü Üretimi  Tarla Ürünleri  Sebzecilik Ve Meyvecilik  Arazi Varlığı  Hayvan Varlığı  Tarımsal Durum  Bitkisel Üretim  Hayvansal Üretim  Devlet Hastanesi  Diğer Sağlık Kurumları  Eczaneler  İlçe Halk Kütüphanesi  Ovacuma Kütüphanesi  İlk Ve Ortaöğretim Kurumları  Yükseköğretim Kurumları  Kütüphanelerimiz  Yaylalar  Kanyonlar  Mağaralar  Tarihi Ve Kültürel Değerlerimiz  Gezilebilir Müze Evler  Müze Köy Yörük  Doğal Güzellikler  Arkeolojik Alanlar  Konaklama Tesisleri  Restoran, Cafe Ve Barlar  Gezi Programları  Yapmadan Dönme  Turist İstatistiği  Gelenek Ve Görenekler  Aile Yapısı Ve Günlük Hayat  Yöreye Özgü Sözcük Ve Deyimler  Sadi Yaver ATAMAN  Niyazi ŞENGÜL  Türküler  Düğün Havaları  Oyunlar  Safranbolu Evleri Ve Mimari Özellikleri  El Sanatları  Folklor  Yöresel Yemekler  Yaşama Biçimi  Yerel Etkinlikler  Korumacılığın Başlangıcı Ve Faaliyetler  Koruma Bölge Kurulu  Koruma Altına Alınan Tescilli Yapılar  Coğrafi konum  İklim  Akarsular  Nüfus 
   Sunuş
 Kaymakamımız
 Köylere Hizmet Götürme Birliği
 Sosyal Yardımlaşma Ve D. Vakfı
 Ovacuma Beldemiz
 Köylerimizden Görünümler
 Sivil Toplum Örgütleri
 İnsan Hakları
 Tüketici Sorunları Hakem Heyeti
 Bilgi Edinme Hakkı
 Protokol Listesi
 Muhtarlarımız
 İletişim
 Ziyaretçi Defteri

 
 
E-DEVLET 
  T.C.Kimlik No Öğrenme
 Vergi Kimlik No Öğrenme
 S.S.K. Hizmet Dökümü Öğrenme
 Emeklilik
 Türkiye İş Kurumu
 ÖSYM Sınav Sonuçları Öğrenme
 Bakanlıklar
 Valilikler
 Kaymakamlıklar
 Resmi Gazete

 
 
SAFRANBOLU'DA HAVA DURUMU
 
 
 
 Arama terimleri   
 Web  www.safranbolu.gov.tr
Arama formu gönder         

Web Tasarım: Abdullah DEMİR

 
 
 
Yöresel Yemekler

Yiyecek,içecek, Yöreye özel mutfak kültürü, yazlık kışlık olarak hazırlanan yiyecekler;

Geleneksel Türk mutfağının zengin yemek çeşitlerini Safranbolu Mutfağında da görmek olasıdır. Yöreye özgü yemek türlerinin yanısıra, sonbaharda günümüzde daha çok köylerde yapılan kış hazırlıkları dikkat çeker.

Bunlar: domates salçası, tarhana, yayım (erişte), asma yaprağı salamuru, dut pekmezi, üzüm pekmezi, üryani erik kurusu tavşut (elma kurusu),dut kurusu, elma ayva kızılcık (kiren)suyundan yapılan marmelat kışın sulandırılarak içilir.Evlerde saç ekmeği denilen yufka yapılır.Saç ekmeği serin bir yerde saklanır, ihtiyaç oldukça sulanarak yumuşatılır, üstü örtülüp bir süre bekletildikten sonra kare veya dikdörtgen şekilde katlanarak sofraya konulur. Yeşil fasulye, etli dolma kavrulmuş kıyma sarılır. Eskiden daha çok önem verilen Kıyma ve kavurma, tavalarda uzun süre pişirilip kavrulur, kıyma sahanı denilen büyük sahanlara doldurulur, soğuduktan sonra kalıplaşan kıymalar serin bir yerde korunur.Kış boyunca bu kıyma kalıplarından küçük parçalar halinde kesilerek yemeklerde kullanılır. Özellikle tarhana çorbası, yayım ve bükmede kullanılır.

YEMEKLER

Çorbalar

Tarhana Çorbası : Kışlık olarak hazırlanan tarhana hamuru  kurutularak un haline getirildikten sonra kullanılır. Eskiden kahvaltıda yenilen tarhana çorbası,günümüzde turşu ile birlikte diğer öğünlerde sofraların vazgeçilmez ikilisidir.

Yayım Çorbası: Yayım(ev makarnası) yağ, kavrulmuş kıyma ve salça suyla kaynatılır.Kaynayan suya bir miktar yayım konularak pişirilir.

Pirinç Çorbası: Pirinç iyice yumuşayana kadar haşlanır.Piştikten sonra üzerine tereyağı, Üzerine tereyağı karabiberle eritilerek dökülür.Maydanozla süslenir. Özellikle kentte bayram, düğün, iftar yemeklerinde, cenaze evinde cenazeden sonra üçüncü gün pişirilir.

Çılbır:Kaynayan yağlı suya iyice çırpılmış yumurtalar ağır ağır akıtılıp karıştırılarak pişirilir. Üzerine sirke ve tereyağı konur.

Borana: Katı yumurta ve süzme yoğurttan hazırlanır.Karışımın üzerine sarımsak, kırmızıbiber ve tereyağı ile hazırlanan sos dökülür.

Et Yemekleri

Bütün Et Yemeği: Koyun ve erkeç etinin kemikli parçaları kızartılır, salça ve az su ile pişirilir,maydanozla süslenir. Düğünlerde ve bayramlarda baş yemek olarak  mutlaka sofrada bulunur.

Yahni : Koyun ve erkeç eti  biraz salça ile sulu olarak pişirilir.Düğün bayram ve iftar yemeklerindendir.

Kuyu Kebabı:Safranbolu’nun Güney bölgesinde yapılan bir kebap türüdür.Özel şekilde yapılmış kuyular odun yakılarak hazırlanır. Kuzular kancalarla kuyuya sallandırılır. Üzeri kapatılarak çamurla sıvanır.Kendi buharı ile piştikten sonra parçalanarak servis yapılır.


Etli Koruklu Bamya :Koruk henüz tatlanmamış ham üzümlerin suyu iyice kaynatılarak hazırlanır. Kuşbaşı et ile pişirilen bamyaya bir çay kaşığı koruk ilave edilerek ekşi olması sağlanır. İftar sofralarının baş yemeğidir.

Etli yaprak Dolması : Bölgede üzüm bağları çok olduğundan asma yaprağı da boldur.Yağlı kıyma, pirinç,bulgur ince kıyılmış soğan biraz tuz, karabiber ve salça ile hazırlanan iç, haşlanmış yapraklara özenle sarılır.Özellikle düğünlerde eş dost biraraya gelerek tencerelerle sarılan dolma, yufka ekmeğine sarılarak servis yapılır.


Ekşili Köfte: Kıymaya   bir miktar tuz ve karabiber konularak  hazırlanan fındık büyüklüğündeki köfteler yağda kızartılır, miyaneli kaynamış suda pişirilir. Ekşilik vermesi için koruk konulur.

Sirkeli Kelle : Özellikle kurban bayramlarında kurbanın kafa ve işkembesi temizlenip yumuşayana kadar pişirilir. Sonra küçük parçalar halinde kesilir.Miyane, sirke ve sarımsak tuz,biber ilave edilerek pişirilir.  Sonbaharda  danagöz üzümü çıktığında yenir.

Bandırma: Kazın  yağı ile hazırlanır Özel şekillerde kesilmiş yufka kalınca açılarak kaynayan yağlı suya atılır.Sudan çıktıktan sonra sıcakken yenir. Bu yemek daha çok çevre köylerde bilinir ve yapılır. Kalabalık aileler biraraya geldiğinde yapılır.

Keşkek :Safranbolu’nun köylerinden Yazıköy’e has bir yemektir. Bayramlarda derin bir tencereye 3- 4 kg erkeç eti ,aşurelik buğday , biraz salça , tuz ve karabiber konularak tencere ağzına kadar su ile doldurulur.Önceden ısıtılmış özel keşkek fırınlarına ağzı açık olarak akşamdan konulur sabah fırından alınan keşkek eş dost ve akrabaların davet edildiği bayram sofrasında sütle ıslatılıp tekrar pişirilen “bişi” adı verilen yufka ile ikram edilir.

Güveç : Özellikle yazın  kuzu eti ve yaz sebzeleri ile hazırlanan güveç,çarşıda esnafların birlikte hazırlayıp ekmek fırınında pişirdikleri  bir yemek olup, iftar sofralarında da tercih edilen sıcak yemekler grubundadır.

Etli Bulgur Aşı : Daha çok köylerde yapılan bu yemek, kuzu eti, bulgur, yağ, salça konularak  pilav gibi değil , sulu pişirilir.

Sebze ve Zeytinyağlılar

Tereyağlı Uzun Pakla (Fasulye): Taze fasulye uçları temizlenip kırılmadan yıkanıp tepsi gibi yayvan bir tencereye dizilir. İsteğe göre üzerine soğan ve domates  dilimleri ile süslenir. Karıştırmadan ve kapağı açılmadan kısık ateşte pişirilir.Pişirilen fasulyenin üzerine eritilmiş kızgın tereyağı dökülür.Sıcak servis yapılır.


Dilme Bakla (fasulye) : Taze fasulye ayıklanıp yıkandıktan sonra dilimlenir. Bir bez üzerine serilerek kurutulur. Kışlık olarak hazırlanan dilme pakla haşlandıktan sonra suyu süzülerek servis tabağına alınır. Üzerine  sarmısaklı yoğurt ve eritilmiş tereyağı dökülerek servis yapılır.

Zeytinyağlı Yaprak Dolması : Asma yaprağının büyükçe olanların haşlanır. Pirinç, soğan ve zeytinyağı kavrularak biraz pişirilir. Hazırlanan malzeme yapraklara etli dolmadan daha ince ve daha uzun sarılır.Kısık ateşte pişirilir.Bayramlarda, misafir kabul günlerinde tercih edilen bir yemek çeşididir.

Hamur İşleri

Su böreği : kıymalı, peynirli ve mantarlı olarak yapılan su böreği bayramlarda, düğünlerde ve davet ve iftar yemeklerinde mutlaka yapılır ve konuklara ikram edilir.


Safranbolu Bükmesi : Özellikle hamurişleri yönünden zengin bir kültüre sahip olan Safranbolu’lu ailelerin haftasonu keyfinin önemli bir parçasıdır. Kavrulmuş kıyma, ince doğranmış soğan ,ıspanak veya pazı,biraz karabiberden oluşan iç, fırınlarda pide hamuru içine konularak pişirilir.Pişince üzerine tereyağı sürülür. Kiren şerbeti ile birlikte ikram edilir. Hafta sonlarının dışında cenaze evine eş dostları tarafından yaptırılır, mevlitlerde de ayranla birlikte konuklara ikram edilir.



Cevizli Keşli Yayım: Keş: süzme yoğurda tuz ilave edilip bir tülbentten süzülerek katı hale getirilir.Tek tek yuvarlak şeritler halline getirilip kesilir ve kurutulur.Kurutulmuş keş bez torbalarda muhafaza edilir.



Yayım: Un,yumurta ve su ile katı bir hamur yoğrulur.Bu hamurdan yapılan pazılar iki yufka kalınlığında açılır, serilip kurutulur. Hafif kuruyan yufkalar üstüste konur. Ortadan ikiye kesilir , kesilip ayrılan üstüste konularak 2-3 cm genişliğinde tekrar kesilir.Kibrit çöpü kalınlığında  kesilerek kurutulur. Kaynayan suya atılan yayım yumuşayana kadar  pişirilir.Piştikten sonra soğuk su ilave edilir ve hemen süzülür. Üzerine dövülmüş ceviz ve rendelenmiş keş serpilir. Kızdırılmış tereyağ dökülür. Sıcak servis yapılır.

Perohi : Mantı hamuru açılır. Kare şeklinde kesilen yufka içine süzme yoğurt ve nane karışımı konularak üçgen şekilde kapatılarak kaynayan suda haşlanır. Piştikten sonra üzerine tereyağ dökülerek servis yapılır.


Cevizli Çörek: Mayalı hamur açılarak  arasına sıvı yağ sürülür ve ceviz konularak rulo yapılır.Dikdörtgen kesilerek fırın tepsisine dizilir üzerine yumurta sarısı sürüldükten sonra fırına verilir.Cevizli çörek aynı zamanda ekmek fırınlarında da yapılır. Cenaze evine yakınları tarafından yapılıp götürülür. Bayanların kabul günlerinde yapılır.

Sini çöreği:Saçta pişirilmiş ve ıslanmış yufkadan yapılır. Süt, yoğurt ,yumurta,sıvı yağ ve tereyağı  karışımı ile ıslatılan yufkaların arasına iki yufkada bir kıyma,soğan,ıspanaktan oluşan iç konulur.15 yufka üst üste konulduktan sonra en üste yumurta sarısı sürülerek fırına verilir.

Göbü : Mayalı hamurdan yapılır. Sade, peynirli, cevizli,ıspanaklı, kıymalı,iç konularak yarım daire şeklinde kapatılır.Kızgın sıvı yağda kızartılır.

Gaygana:  Yumurta, Nişasta su ,tuz ile yapılan karışım tereyağı eritilmiş tavaya dökülür,pembeleşince diğer tarafı pişirilir.Kahvaltıda , aperatif yemeklerde sık yapılır.

Saç Bükmesi : Un, su, tuz ile yapılan hamurdan küçük pazılar yapılır.Bu pazılar tepsi büyüklüğünde açılır,yarısına hazırlanan yoğurtlu, ıspanaklı malzemelerden konulur.Odun ateşinde saçta iki tarafı da pişirilir. Pişirildikten sonra üzerine tereyağı sürülür. Yoğurtlu iç torba yoğurdu, nane, karabiber, yumurta karışımından oluşur. Ispanaklı iç: ince kıyılmış soğan , kavrulmuş kıyma, ince ince doğranmış çiğ ıspanak, tuz, karabiberden oluşur.

 Tatlılar

Safranbolu baklavası : Yaprak inceliğinde nişasta ile açılan yufkalar bez örtülere serilerek biraz kurutulduktan sonra yağlanmış tepsiye aralarına dövülmüş ceviz serperek serilir. 40-50 yufkanın üst üste konulmasıyla yapılan baklavanın diliminin kalınlığı 3 cm kadardır.Yıldız şeklinde kesilip üzerine eritilmiş yağ dökülür.Fırına verilir.Önceden hazırlanmış şerbeti ılıkken dökülür.Şerbet içine aldıktan sonra ikram edilir.Bayramlarda Arife günü akşamdan şerbeti dökülen baklava, bayram ziyaretine gidilen her evde mutlaka bulunur. Düğünlerde kız tarafın da damat tarafında gelen konuklara ikram etmek için mutlaka baklava yapılır.Kız evi tarafından bir tepsi de damada hediye edilir.



Delioğlan Sarığı : Baklava gibi açılan yufkaya ceviz serpildikten sonra oklavaya sarılıp büzdürülür. Yağlanmış tepsiye dıştan içe dizilir. Ilıkken üzerine şerbet dökülür şerbeti çekince ikram edilir.

Höşmerim : Un ve yumurta ovularak küçük tanecikler haline getirilir.Orta ateşte yağla kavrulur.Biraz kavrulduktan sonra ceviz de konularak iyice kavrulur. Başka bir kaba alınır ve ılıkken üzerine şerbet dökülür, soğuyunca servis yapılır.


Çingen Baklavası : Saçta pişirilen yufkadan yapılan bir tatlıdır. Kuru yufkalar parçalanarak tepsiye yerleştirilir.Arasına ceviz serpilir.Üzerine pekmez  tereyağı ve su karışımı gezdirilir. Dilimlenerek hemen servis yapılır. Fazla önem ve emek gerektirmediğinden bu isim verilmiştir.Cingen baklavasına Yörük köyünde  Koz Böreği denilir.

Su Muhallebisi : Pirinç unu ve nişasta tatsız olarak pişirilir.Muhallebi kıvamında az şekerle pişirilir.Tepsiye dökülerek soğuduktan sonra baklava şeklinde kesilir.Üzerine sulandırılmış pekmezle gülsuyu dökülür.

Tel Helva : Nişasta bol sıvı yağda kavrulur.Üzerine önceden hazırlanmış şerbet dökülür. İsteğe göre nişasta kavrulurken  ceviz de konulur. Ilık servis yapılır.

Safranlı Zerde : Pirinç su ile yumuşayana kadar haşlanır. içine çekirdeksiz üzüm isteğe göre konulur. Şeker ve akşamdan ıslatılmış bir tel safran suyu ile birlikte ilave edilir. Muhallebi kıvamında pişirildikten sonra kaselere konulur. Soğuduktan sonra servis yapılır. Özellikle kentte bayramlarda, cenaze evinde mevlitten sonra ikram edilir.


Safranlı Aşure: Belli ölçülerde akşamdan ıslatılan aşurelik buğday, pirinç,nohut, kuru fasulye, çekirdeksiz üzüm,kayısı kurusu ayrı ayrı haşlandıktan sonra büyük bir tencereye alınarak  kaynatılır. Sarı suyu çıkana kadar suda ıslatılmış bir çay kaşığı safran ve şeker ilave edilir. Ateşten alındıktan sonra kaselere alınır üzeri tarçın, ceviz, fındık ve nar ile süslenir.

 Aşure: Buğday, pirinç, nohut, kuru fasulye kavurma ile tuzlu olarak  yapılır. Üzerine kavrulmuş ceviz parçaları, tereyağı eritilerek gezdirilir. Aşure isteğe göre  tatlı ve tuzlu olarak  Muharrem ayında yapılır.Komşu ve akrabalara dağıtılır.

Haluşka: Oldukça sıcak yağlı suya azar azar un dökülür. Oklava ile karıştırılarak orta ateşte pişirilir.Küçük parçalar halinde tepsiye konulur. Üzerine ceviz, şeker şurubu, yağ, pekmez gezdirilir.

Lokma Tatlısı : Un, su, tuz ve mayadan oluşan  yumuşak bir hamur yapılır.Hamurun mayası gelince kızdırılmış yağda kaşığın ucuyla hamur parçaları kızartılır. Önceden hazırlanmış şerbetin içine atılır. Ilık servis yapılır.

Helva : Her lokumcuda bulunan  tahinden yapılan helva , yaz helvası ve kış helvası olarak müşteriye sunulur.

Yaprak Helvası : Nişasta, şeker su, limon ile yapılan helva malzemesi Yufka gibi ince açılır.10 cm kalınlığında aralarına ceviz serpilerek kat kat hazırlanır.Kara kare dilimlenerek satışa sunulur.

Lokum: Hindistan cevizli, fındıklı, çifte kavrulmuş, fıstıklı, safranlı, güllü, damla sakızlı olmak üzere günlük olarak üretilmektedir.Safranbolu Lokumu diğer lokumlara bakarak az tatlı, hafif olması nedeniyle diğer lokumlardan farklıdır.
 
 


[eklenti yönetici tarafından silindi]
çok çalışmak zamanı

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Safranbolu da Kültür
« Yanıtla #2 : 19 Şubat 2008, 00:18:26 »
Aile Yapısı Ve Günlük Hayat

Zamanımıza kadar uzanan geleneksel büyük aile düzeni Safranbolu evlerinin tasarımını etkilemiştir. Bu düzende evin en yaşlı erkeği ailenin başkanıdır. Yetişmiş çoluk çocuğa karışmış bile olsa oğullar babanın mutlak egemenliği altındadır. Bu töre toplumsal ve ekonomik yönden ailenin beraber yaşamasını sağlar. Bu kalabalık aileler tıpkı bir işletme gibidir. Ailenin geçimini ve refahını sağlamak için gücü ve toplumsal değeri olan erkek çocukların aile içinde kalması gerekmektedir. Kızlar evlendirilip başka eve yollanır ama gelenekleri ve zenginliği korumak için kız alıp vermeler hep Safranbolu içinde olur. Baba, anne, oğullar, gelinler, torunlar, amca, teyze ve halalar kalabalık aile yapısını oluşturur. Evlat alınmış bir kız çocuğu da bu aileyi tamamlar. Aslında bu kalabalık aile sanki kendi içinde de küçük birimlere ayrılmış gibidir. Dışa karşı kadınlar ve erkekler iki ayrı topluluktur. Bunlar evin haremliği ve selamlığı olarak simgelenir. İçeride ise karı ve koca bir birim oluşturur. Her birime bir oda verilerek özgürlük sağlanmıştır. Odalar birimlerin bütün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. Safranbolu´da çoğunlukla karı koca iki çocuktan fazla çocuk yapmak istemez. Üç çocuk ve daha fazlası ender görülür. Zengin ailelerin bir Çarşı evi (yazlık) bir Bağlar evi (kışlık) evi vardır.

       

Sabahları evin reisi ile birlikte evin kadını erkenden kalkarlar,bir yandan sabah yemeğini hazırlarlar, diğer yandan hayvanların bakımını yaparlardı.Yetişkin erkekler sabah namazı için camiye giderler, döndüklerinde topluca sabah yemeği yenirdi. Sabah yemeği tarhana çorbası, sulu yayım, pekmez ve cevizden oluşurdu. Sabah yemeğinden sonra üretim ve ticaretle uğraşanlar işyerlerine gider diğer erkekler tarla ve bahçe işleriyle uğraşırlardı. Bu arada evin tüm işleri büyük hanım yönetiminde evdeki hanımlar ve evlatlık tarafından yapılırdı. Evin büyüklüğü ve ailenin kalabalık oluşu nedeniyle ev işleri oldukça fazlaydı. Öğle yemeğinde evde büyük çapta sofra kurulmazdı. Kadınlar ev işlerini bitirdikten sonra akşam yemeği için hazırlıklara başlarlardı. Akşam yemeği genellikle erken yenilir, yemekten sonra erkekler kahveye giderlerdi.

Yaz başlarında havaların ısınmasıyla bağ evlerine göçülürdü. Yaz boyunca kışlık meyve, hayvansal gıdalar ve yiyecekler stoklanır, güzün kışlığa taşınırdı.


[eklenti yönetici tarafından silindi]
çok çalışmak zamanı

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Safranbolu da Kültür
« Yanıtla #3 : 19 Şubat 2008, 00:18:53 »
Gelenek Ve Görenekler       

Doğum: Safranbolu’da genellikle herkesin bir kız bir erkek evladı olur. Bebeğin çeyizini kız anası hazırlar. Hısım akraba arasında bebek mevlidi okunur.Bunun adı ninnidir. Bebek mavi bir kundağa sarılır. Mevlit okuyan hoca ayakta iken bebek kucağına verilir. Ninni şeklinde ilahi söylenir, mevlit bitince ikramlar yapılır.

Sünnet : Çocuk, sünnet yaşına geldiğinde tek yaşında olmasına özen gösterilir. Özellikle yazın Sünnet hazırlıkları başlar, giysiler alınır, yemekler hazırlanır. Çocuğa sünnet kıyafetleri giydirilip ata bindirilir, büyüklerin elleri öptürülür, hediyeler verilir, altın takılır. Sünnet akşamı eğlence düzenlenir. Sünnetten sonra hısım akrabalar arasında mevlit okutulur. Mevlit sırasında çocuk özenle hazırlanmış yatağında yatar. Mevlit bitince misafirlere bükme, kiren şerbeti, baklava ikram edilir.

Düğünler: Kız görme,  kız isteme, nişan merasiminden sonra düğün günü belirlenir. İki bayram arası olmaması, güzün sebze meyve bol iken yapılması kararlaştırılır. Düğünün bir hafta öncesinde yemek hazırlığına başlanır. Yuka ekmeği, baklava, su böreği, bütün et, bamya, dolma düğün yemeklerinin vazgeçilmez menüleridir. Düğün bir hafta sürer. Pazartesi kızın sandığı oğlan evine gider, oğlan evinden de kız evine kızın gelinliği, takıları, kınası, çerezi verilir.
     Salı günü gelin hamamı yapılır. Akşam da sağdıç geçesi yapılır sağdıç ise elti, görümce veya oğlan evinin yakını olur.
     Çarşamba gün kız evi oğlan evine ev döşemeye gider Akşam kına gecesi yapılır. Gelinin giysisi kız evi tarafından hazırlanır. Çerez, mum ve kına oğlan evi tarafından getirilir. Kına gecesinin sonunda gelin oynar, oynadıktan sonra başına beyaz oyalı yazma örtülür tepsiye mumlar konur. Gelinin etrafında orta yaşlı ve genç bindallı giyen genç hanımlar “Kabem” ilahisi söylerken, tepsiyi tutarak dönerler. İlahi bitince gelin oturtulur . Genç bir kız ile yeni bir gelin kınayı gelinin ellerine yakarlar. Gelini ağlatmak için “Yük Dibi” isimli bir ninni söylenir. Ayrıca kayınvalideden bahşiş almak için “ Helosa “ adında bir mani söylenir.


       

     Perşembe günü sabahtan gelin kız gelinliğini giyip süslenir. Oğlan evi gelin almaya gelince kabin şeklindeki cibinlik içinde gelin odadan çıkartılır. Oğlan evinden gelen İpek çarşaflı bayanlar sıraya girerek gelini oğlan evine götürürler. Gelin evin kapısına gelince girişte koltuğunun altına Kuran’ı Kerim ile eline ibrik verilir, bereket olsun diye su dökerek merdivenlerden çıkar. Gelin odasında damat ve sağdıç bekler. Akşam güveyi namazı kılındıktan sonra hoca ile birlikte oğlan evine gelinir. Hocanın duasından sonra damat sırtı yumruklanarak odasına gider. Odada beklemekte olan gelin konuşmaz Damat yüz görümlüğü alınca konuşur. Gelinle damat kız evinden gelen baklava tepsisinden beraber baklava yerler.
     Cuma günü  “Semet” yapılır. Gelinin avucuna buğday, şeker, para konur. Akrabalarıyla oynar, oynarken avucundakileri bolluk bereket için saçar. Oynadıktan sonra duvak kapatılır ve Gelinin duvağı oklava ile açıp kapatılarak manilerle geline öğütte bulunulur.
     Semetten  üç gün sonra  (üç günlük, varma gelme) gelinle damat ve akrabaları önce kız evine bir hafta sonra oğlan evine gider ve düğün sona erer.
çok çalışmak zamanı

Çevrimdışı ...:::£sra:::...

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.764
  • Karizma Puanı: 2742
Safranbolu da Kültür
« Yanıtla #4 : 19 Şubat 2008, 00:19:13 »
Yöreye Özgü Sözcük Ve Deyimler

Maniler , Tekerlemeler
Eskiden düğünlerin  semet (duvak)  bölümünde elinde oklava bulunan bir kadının gelinin duvağına oklavayı dolayarak ve duvağı açıp örterek ve dua eder gibi tekerlemelerle geline öğüt verir.
Ezme ezme kapı kapı gezme/işini gücünü bırakıp kapı kapı gezme/ kaynananın gücünü üzme / kapı açık yatma / ekmek küpünü açık bırakma / Kutlu olsun kutlu olsun / Ahirin akibetin hayır gelsin / bir oğlun bir kızın olsun.

Eskiden genç kızlar tarafından söylenen bir tekerleme
Dumansuz baca/ Gayınnasuz goca / Asri pencere/ Düdüklü tencere.

Kalıplaşmış Sözler
Safranbolu’da 1000’i aşkın sözcük ve deyim vardır. Bunlardan birkaçı;
“Arey/ ari/ayruksağu//beş guruşa beş bağ atmak/ deyon goyon / enem gonam / gara gurtla yiyesi / gıranguyulası /gıygaşuk /gıldır gucük/ maniye /nolunolmaz / ameden” 

Atasözleri
Aç garın gatık istemez, uykulu baş yasduk istemez.
Eşek çamura batınca sahibinden guvvetlisi olmaz.
Geçinin çıktığu gayaya oğlağıda çıka
Aç goyma hırsız, çok söyleme arsuz edesin.
çok çalışmak zamanı