Kızılderilinin Perspektifi!
Hayata farklı açıdan bakabilmekle ilgili şöyle bir hikâye anlatılır:
Her olaya değişik bir perspektiften bakarak mutlu bir hayat sürülebilir mi?
Yoksa bu bir çeşit Polyanacılık mı?
Bizce sürülebilir. İşte size böyle yaşayan kızılderilinin gerçek hikâyesi.
Bir gün New-York'ta bir grup is arkadaşı, yemek molasında dışarıya çıkar.
Gruptan biri, Kizilderili'dir. Yolda yürürken insan kalabalığı,
siren sesleri, yoldaki iş makinelerinin çıkardığı gürültü ve korna sesleri
arasında ilerlerken, Kızılderili, kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini
söyleyerek cırcır aramaya baslar. Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında
bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına
devam eder. Aralarından bir tanesi inanmasa da,onunla aramaya devam eder.
Kızılderili, yolun karşı tarafına doğru yürür,arkadaşı da onu takip eder.
Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir cırcır
böceği bulurlar.
Arkadaşı, Kızılderili’ye: "Senininsanüstü güçlerin var.
Bu sesi nasıl duydun?" diye sorar.
Kızılderili ise;bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek,
arkadaşına kendisini takip etmesini söyler. Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar. Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak, onun ceplerinden düşüp düşmediğini kontrol eder.
Kızılderili, arkadaşına dönerek:
"Önemli olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir.
Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin." der.
--------------------------------------------------------------------------------