Gönderen Konu: Büyükanıt'a Mektup  (Okunma sayısı 2620 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı H.BARIŞ

  • Aktif Üye
  • **
  • İleti: 207
  • Karizma Puanı: 102
Büyükanıt'a Mektup
« : 10 Ocak 2008, 01:06:18 »

''Şehitler Ölmez'' adıyla kampanya düzenleyen İbrahim’den, Büyükanıt'a mektup
      Bursa Yıldırım Belediyesi İlköğretim Okulu 3-A sınıfı öğrencisi İbrahim Talha Alğan, şehit ailelerine yardım amacıyla ''Şehitler Ölmez'' adı altında arkadaşlarıyla düzenlediği yardım kampanyasında topladığı paraları Mehmetçik Vakfına bağışladı.
      İbrahim'in, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a yazdığı mektup, Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yayımlandı.
      İbrahim Talha Alğan'ın mektubu şöyle:







bu mektubu yazdıran güç....




"MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR."


                                                                                






1915'te üç lise tek mezun veremedi çünkü bütün öğrencileri şehitti .

Çanakkale ve İstiklal Savaşı'na katılan çok sayıda çocuk vatan savunmasında kahramanlık örnekleri sergiledi. Öyle ki bütün öğrencileri şehit düşen Galatasaray, Konya ve İzmir liseleri 1915'te tek bir mezun veremedi

 Çanakkale ve İstiklal Savaşı'na katılan çok sayıda çocuk, vatan savunmasında destan niteliğinde kahramanlık örnekleri sergileyerek, "meçhul çocuk askerler" olarak Türk tarihinde yerini aldı. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuri Köstüklü, Türk milletinin vatan savunması verdiği dönemlerde erkek ve kadınlar kadar çocukların da çok önemli görevler üstlendiğini söyledi. Türk çocuklarının milli bir sorumluluk şuuru içinde gösterdikleri fedakarlıklar, çektiği çileler ve eziyetlerin tam olarak bilinmediğini vurgulayan Köstüklü, Anadolu'nun hemen her köşesinde, özellikle işgal gören yörelerde, çocukların da bir destan niteliğinde kahramanlık örnekleri sergilediğini anlattı. Çocuk askerler üzerine bir araştırma yaptığını ve elde ettiği bilgileri bazı seminerlerde sunduğunu dile getiren Köstüklü, bunlardan bazılarını şöyle sıraladı: "Antep savunmasında Kebapçı Said Ağa'nın oğlu küçük Mehmet, Şahin Bey'in oğlu Hayri, şehit Yolağası'nın oğlu Mehmed Ali gibi 11-12 yaşlarındaki çocukların özverisi göz yaşartıcı boyuttadır. Bu çocuklar Arslan Bey'in başında bulunduğu milis kuvvetlerinin içinde diğer Kuvayi Milliyeciler gibi silahlı olup yeri geldiğinde çatışmalara katıldılar ve çoğu zaman da istihbarat hizmetinde bulundular.

KAHRAMANLIĞI TÜRKÜ OLDU

Adanalı çocukların da İstiklal Savaşı'nda milli heyecan içinde hareket ettiğini dile getiren Köstüklü şöyle dedi: "Urfa'da 14 yaşındaki Bozan, Fransızlar kaçarken Kuvayi Milliye önünde harbe katıldı. Bu yavrunun kahramanlığını gören halk, Bozan için türkü bile yazdı. Sebeke dağından indim dereye/Atılıyor bombalar, bilmem nereye/Türk çeteleri dönmez geriye/Be yürü! yürü Bozan Yavrum yürü!/Vursun kırsın Fransızları, aslanım yürü!..." Köstüklü, Maraş savunması sırasında kendisine verilen köprü uçurma görevini yerine getiren Sarıca Köyü'nden 14 yaşındaki Ali ile milis kuvvetler arasında bir çok yeri dolaşmak suretiyle bilgi alışverişini sağlayan 10 yaşındaki Osmaniyeli Niyazi Aykan'ın da tarihe adını altın harflerle yazdırdığını ifade etti.

YÜZLERCE GAZİ ÇOCUK

Köstüklü, Çanakkale Savaşı'na katılan Galata-saray, Konya ve İzmir Liseleri gibi birçok okulun öğrencisinin şehit düştüğünü belirterek, savaşın olduğu dönemde bu üç lisenin mezun bile veremediğini söyledi. Türk milletinin kadını erkeği ve çocuğuyla tek vücut olarak düşmana karşı koyduğunu ve yabancı unsurları Türk topraklarından attığını belirten Köstüklü, "Türk çocuğu yeri geldiğinde omzunda silahla cephede savaştı, yeri geldi istihbarat için haber taşıdı, yeri geldi Türk askerine mermi götürdü" dedi.

12 YAŞINDAKİ NEZAHAT ONBAŞI

Tabur Komutanı Binbaşı Halit Bey'in kızı 12 yaşındaki Nezahat onbaşının da, elinde silahı asker kıyafetiyl e çeşitli muharebelere katıldığını anlatan Köstüklü, "Ata binmesini ve silah kullanmasını çok iyi bilen bu kız çocuğu Milli Mücadele boyunca 70. Piyade Alayı'nın bir mensubu olarak tam bir asker gibi, cepheden cepheye koştu. Hatta bu Alaya, o bölgede 'Kızlı Alay' denmişti" diye konuştu.

FAKÜLTE SİYAHA BOYANDI

Çanakkale destanında bugünkü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi eski adıyla Darul Fünun öğrencilerinin ise ayrı bir yeri var. 1915'te Darül Fünun 1. sınıfta öğrenim gören 2 bin 500 tıbbiyeli, okullarını bırakarak Çanakkele'ye koştu. İki tümen hâlinde Gelibolu'ya gelen gençler, bir Anzak baskını sonucu şehit oldular. Bu nedenle sonraki yıl açılışta siyaha boyanan Darul Fünun, 1921 yılında hiç mezun veremedi.







TEK BACAĞIYLA SAVAŞTI

Çocuk askerlerden Mehmet ve İsmail, şehrin durumu ile ilgili orduya dilenci kılığında bilgi götürürken düşman askerlerine yakalandılar ve hiçbir konuda düşman kuvvetlerine bilgi vermediler. Serbest bırakıldıktan sonra ateş açılması nedeniyle küçük Mehmet 4, İsmail ise 9 yerinden yaralandı. Mehmet'in hastanede ayağı kesilerek kurtarıldı. Ancak İsmail hastanede şehit oldu. Bir ayağı kesilen Gazi Mehmet, geri döndükten sonra tek ayağıyla Milli Mücadelede yine görev aldı.

« Son Düzenleme: 10 Ocak 2008, 01:11:46 Gönderen: Harun BARIŞ »

enncici

  • Ziyaretçi
Büyükanıt'a Mektup
« Yanıtla #1 : 10 Ocak 2008, 09:11:51 »
Çok güzel bir duyarlılık örneği, ne mutlu o çocuğu yetiştiren anne baba ve öğretmenlerine. Duyarlılığınız vepaylaşımınız oldukça güzel teşekkürler öğretmenim.+1

Çevrimdışı HAKAN YÜCEL

  • Sivrisinek
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.814
  • Karizma Puanı: 529
  • RESİM YARIŞMALARINA KATILMIYORUZ !
Büyükanıt'a Mektup
« Yanıtla #2 : 10 Ocak 2008, 09:38:06 »
Her şey bir yana,derslerimizde mutlaka anlatmamız gereken vatan sevgisi bir yana.Böyle yazıları görünce korkularım azalıyor. +1
SİGARAYI KESİN BIRAKMAK İÇİN LÜTFEN İZLEYİN
http://video.google.com/videoplay?docid=-7032825356513183711#

Çevrimdışı ilkyaz

  • Çalışkan
  • ****
  • İleti: 527
  • Karizma Puanı: 123
Büyükanıt'a Mektup
« Yanıtla #3 : 10 Ocak 2008, 12:01:27 »
Çok güzel bir konu açmışsınız teşekkürler+1
Bügün yüzünde bir başka güzellik var senin
Bu gün dudağında bir başka tad var
Boyunda bir başka yücelik
Bu gün kırmızı gülün bir başka daldan
Bakarsın bu gün sever bu yürek
Yarın sevilir bakarsın
Yüreğimin önünde başka yarınlar var.

Çevrimdışı H.BARIŞ

  • Aktif Üye
  • **
  • İleti: 207
  • Karizma Puanı: 102
Büyükanıt'a Mektup
« Yanıtla #4 : 10 Ocak 2008, 22:04:36 »
Büyükanıt'ı duygulandıran hediye





Kırşehir'de bir grup öğrenci, Hakkari Dağlıca'da şehit edilen 13 askerin anısına, parmaklarından akıttıkları kanlarla yaptıkları Türk bayrağını Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a gönderdi.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, 28 Kasımda bir araya gelen Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencileri Mürsel Burak Akyürek, Fatih Yaşar, Ömer Hakan Yiğit, Kemal Buğra Avşar, Latife Cihan, Derya Şahin, Serhat Hüseyin Özdemir, Mustafa Güngör, Abdülkadir Ünaloğlu, Çiğdem Gürsoy, Fatma Karaca, Ramazan Mahmut Oflaz, Funda Uçaçan, Tuğba Soylu, Bilgehan Burak Türkmen, Fadime Safa, Tülay Koç, Elif Şahin, Mehmet Ali Sucu ile Hacı Fatma Erdemir Anadolu Lisesinden Fatma Kabukçu ve Yılmaz Yunus Akyürek adlı öğrenciler, Türkiye'de meydana gelen terör olaylarına tepki göstermek amacıyla parmaklarından akıttıkları kanlarla Türk bayrağı yaptılar. Gençler daha sonra kanlarından yaptıkları Türk bayrağını çerçeveleterek Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a gönderdiler.

Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü için, her yaşta seve seve askere gidebileceklerini belirten ve bu yönde Genelkurmay Başkanlığına bir de dilekçe gönderen öğrenciler, yaptıkları davranışın gerekçelerini AA muhabirine şöyle anlattılar:

''Ülkemizin Doğu ve Güneydoğusu'nda meydana gelen terör olaylarına karşı içimiz kan ağlıyordu. Her gün bu topraklar için şehit düşen askerlerimiz ailelerini olduğu gibi bizleri de derinden üzüyordu. Biz de bu olaya daha fazla kayıtsız kalamazdık. Kan ve gözyaşıyla kurulan, yüz binlerce şehit kanıyla sulanmış vatanımızı bir avuç çapulcunun bölmek istemesine izin veremezdik. Atalarımızın kanlarıyla yaptığı bayrağımıza biz de kanlarımızı kattık. Kanlarımızla yaptığımız bayrağımızı, vatanımızın bekçisi Genelkurmay Başkanlığımıza gönderdik. Ayrıca bu vatan uğruna gerekirse canımızı vereceğimizi belirtirken, her an askere gidebileceğimizi bir dilekçeyle bildirdik. Vatanımız ve bayrağımız bizim her şeyimizdir. Ona canımızı vermeye hazırız.''

Öğrenciler, bugüne kadar vatan için canlarını veren tüm şehitlerin anısına bir internet sitesi kurmak için çalıştıklarını da belirterek, Genelkurmay Başkanlığına gönderdikleri bayrağın ardından Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey Irak'a operasyon düzenlemiş olmasından da büyük mutluluk duyduklarını kaydettiler.

GENELKURMAY BAŞKANI DUYGULANMIŞTI

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, bir televizyon kanalı tarafından düzenlenen ''Terörle Mücadele Kahramanlarına Destek Kampanyası''nın finalinde yaptığı konuşmada, öğrencilerin kanlarıyla yaptığı Türk bayrağından söz etti. Orgeneral Büyükanıt, duygularını şöyle dile getirdi:

''Bakın şimdi size bir şey göstereceğim. Bu bir Türk bayrağıdır. Bir özelliği var. Bir grup genç tarafından kanlarıyla yapılmıştır. Biz büyük bir milletiz. Ve gerçekten şehitlerimiz kutsal amaç uğruna şehit olmuşlardır, yaşadığımız ülkenin birlik ve bütünülüğünü koruyabilmek için... Onların aileleri bizlere emanettir. Onlara gözümüz gibi bakmamız lazım.''