Gönderen Konu: Hayatın içinden sıcacık öyküler...  (Okunma sayısı 13135 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: Hayatın içinden sıcacık öyküler...
« Yanıtla #10 : 25 Haziran 2010, 22:33:22 »

alina bu öykü de çok güzel ve düşündürücü.bunca hayal ve emek hırsızı varken hele....teşekkürler..+1 340a
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!

Çevrimdışı ömür banu

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.263
  • Karizma Puanı: 677
Ynt: Hayatın içinden sıcacık öyküler...
« Yanıtla #11 : 27 Haziran 2010, 01:25:12 »
harika bir öykü daha.süpersin iremcimm..+1

Çevrimdışı auguste

  • Çalışkan
  • ****
  • İleti: 869
  • Karizma Puanı: 54
Ynt: Hayatın içinden sıcacık öyküler...
« Yanıtla #12 : 27 Haziran 2010, 11:46:48 »
               HİÇ HAYALLERİNİZDEN SIFIR ALDINIZ MI?
    Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışa koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin oğluna kadar uzanır...Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası.Çocuk bütün gece oturup, günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan yedi sayfalık bir kompozisyon yazdı.Hayalini ince ayrıntılarıyla anlattı.Hatta hayalindeki iki yüz dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi.Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi.Krokiye, iki yüz dönümlük arazinin üzerine oturacak bin metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi.Ertesi gün hocasına sunduğu yedi sayfalık ödev, tam kalbinin sesiydi.İki gün sonra ödevi geri aldı.Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir ''0'' ve ''Dersten sonra beni gör'' uyarısı vardı.''Neden sıfır aldım?'' diye merakla sordu hocasına çocuk...''Bu senin yaşında olan bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal'' dedi hocası.''Paran yok.Gezginci bir aileden geliyorsun.Kaynağınız yok.At çiftliği kurmak büyük para gerektirir.Önce araziyi satın alman lazım.Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor.Bunu başarman imkansız'' ve ekledi ''Eğer ödevi gerçekçi hedefler belirledikten sonra yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm''.
    Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü.Babasına danıştı.''Oğlum'' dedi babası, ''bu konuda kararını kendin vermelisin.Bu senin hayatın için önemli bir seçim!''.Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra, ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına...''Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin'' dedi.''Bende hayallerimi...''
    O orta iki öğrencisi, bugün iki yüz dönümlük arazi üzerindeki bin metrekarelik evinde oturuyor.Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı...Öykünün can alıcı yanı ise şu: Aynı öğretmen, geçen yaz otuz öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi.Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine dedi ki:
   ''Sana şimdi söyleyebilirim.Ben senin öğretmeninken, hayal hırsızıydım.O yıllarda öğrencilerimden bir çok hayal çaldım.Neyse ki sen, hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın.''
 
            ''En büyük işler, büyük hayal sahipleri tarafından başarılmıştır.''
                                                                          W.RUSSEL



paylaşım için teşekkürler. +1

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: Hayatın içinden sıcacık öyküler...
« Yanıtla #13 : 27 Haziran 2010, 12:41:20 »
ikinci hikayede çok güzel. teşekkürler paylaşım için. +1

Çevrimdışı AlinA

  • AlinA
  • Üye
  • *
  • İleti: 39
  • Karizma Puanı: 14
  • merhaba!
Ynt: Hayatın içinden sıcacık öyküler...
« Yanıtla #14 : 28 Haziran 2010, 11:13:45 »
 Teşekkür ederim...:)
en çirkini en güzel kılan bir şey var herkese yakışan...AĞLAMAK

Çevrimdışı AlinA

  • AlinA
  • Üye
  • *
  • İleti: 39
  • Karizma Puanı: 14
  • merhaba!
Ynt: Hayatın içinden sıcacık öyküler...
« Yanıtla #15 : 28 Haziran 2010, 12:22:55 »
        HERKES İÇİN BİRAZ MUTLULUK
   Jerry, çevresindekilerin çok sevdiği insanlardan biriydi.Keyfi her zaman yerindeydi.Her zaman söyleyecek olumlu bir şey bulurdu.Hatta bazen etrafındakileri çıldırtır, ''Bu adam, bu halde bile nasıl iyimser olabiliyor?'' diye düşünmelerine neden olurdu.Birisi nasıl olduğunu sorsa, ''Bomba gibiyim' diye yanıt verirdi hep... ''Bomba gibiyim...'' Jerry, doğal bir motivasyoncuydu.Yanında çalışanlardan biri o gün kötü bir günündeyse Jerry hemen yanına koşar, duruma nasıl olumlu bakılacağını anlatırdı.Bu tarzı fena halde düşündürüyordu beni...
  Bir gün Jerry ye gittim.''Anlayamıyorum'' dedim.''Nasıl olur da, her zaman, her koşulda bu kadar olumlu bir insan olabiliyorsun? Nasıl başarıyorsun bunu?..''
  ''Her sabah kalktığımda kendi kendime, 'Jerry bugün iki seçimin var; ya kurban olmak ya da ders almak...'' derim.Ben başıma gelen kötü şeylerden ders almayı seçerim.Birisi bana bir şeyden şikayete geldiğinde, gene iki seçimim var...Şikayetini kabul etmek ya da ona hayatın olumlu yanlarını göstermek.Ben, hayatın olumlu yanlarını göstermeyi seçerim...''
  ''Yok, yahu'' diye protesto ettim.''Bu kadar kolay mı yani?
  ''Evet...Kolay!'' dedi Jerry ve devam etti; ''Hayat seçimlerden ibarettir.Her durumda bir seçim vardır.Sen her durumda nasıl davranacağını seçersin.Sen insanların senin tavrından nasıl etkileneceklerini seçersin.Sen havanın, tavrının iyi ya da kötü olmasını seçersin...Yani sen, hayatını nasıl yaşayacağını seçersin!..''
  Jerry nin sözleri beni oldukça etkiledi.Onu uzun yıllar görmedim.Ama hayatımdaki talihsiz olaylara dövünmek yerine, olumlu düşünüp davranmayı tercih ettiğimde hep onu hatırladım.Yıllar sonra, Jerry nin başına çok tatsız bir olay geldi.Soygun için gelen hırsızlar paniğe kapılıp Jerry i delik deşik etmişler...Ameliyatı on sekiz saat sürmüş, haftalarca yoğun bakım da kalmış.Taburcu edildiğinde, kurşunların bazıları hala vücudundaymış...
  Ben onu, olaydan altı ay sonra gördüm. ''Nasılsın?'' diye sorduğumda, ''Bomba gibiyim'' dedi.''Bomba gibiyim...''
  ''Olay sırasında neler hissettin Jerry?'' diye sordum.
  ''Yerde yatarken iki seçimim var'' diye düşündüm.''Ya yaşamayı seçecektim ya da ölümü...Ben yaşamayı seçtim.''
   ''Korkmadın mı, şuurunu kaybetmedin mi?''
  ''Ambulansla gelen sağlık görevlileri harika insanlardı.Bana hep, 'İyileşeceksin, merak etme!' dediler.Ama acil servisin koridorlarında sedyemi hızla sürerlerken doktorların ve hemşirelerin yüz ifadelerini görünce ilk defa korktum.Bu gözler bana; 'Adam ölmüş' diyordu.Bir şeyler yapmazsam birazdan gerçekten ölü bir adam olacaktım...''
   ''Ne yaptın?'' diye merakla sordum...
   ''Kocaman bir hemşire yanıma yaklaştı ve bağırarak, herhangi bir alerjim olup olmadığını sordu...'Evet' diye yanıt verdim, 'Var'.Doktorlar ve hemşireler merakla sustular...Derin bir nefes alarak kendimi toparladım ve bağırdım, 'Benim kurşunlara alerjim var!' .Doktorlar ve hemşireler gülmeye başladılar.Tekrar bağırdım... 'Ben yaşamayı seçtim.Beni bir canlı gibi ameliyat edin.Otopsi yapar gibi değil!..' .''
  Jerry sadece doktorların büyük ustalıkları sayesinde değil, kendi olumlu tavrının büyük katkısıyla yaşadı.Yaşaması bana yeni bir ders oldu.Her gün hayatımızı dolu dolu yaşamayı  seçme şansımız ve hakkımız olduğunu ondan öğrendim...Ve her şeyin kendi seçimimize bağlı olduğunu...
                             
                                                                                                                                           Francie Baltazar-Schartz                             
en çirkini en güzel kılan bir şey var herkese yakışan...AĞLAMAK

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: Hayatın içinden sıcacık öyküler...
« Yanıtla #16 : 28 Haziran 2010, 15:15:32 »
        HERKES İÇİN BİRAZ MUTLULUK
   Jerry, çevresindekilerin çok sevdiği insanlardan biriydi.Keyfi her zaman yerindeydi.Her zaman söyleyecek olumlu bir şey bulurdu.Hatta bazen etrafındakileri çıldırtır, ''Bu adam, bu halde bile nasıl iyimser olabiliyor?'' diye düşünmelerine neden olurdu.Birisi nasıl olduğunu sorsa, ''Bomba gibiyim' diye yanıt verirdi hep... ''Bomba gibiyim...'' Jerry, doğal bir motivasyoncuydu.Yanında çalışanlardan biri o gün kötü bir günündeyse Jerry hemen yanına koşar, duruma nasıl olumlu bakılacağını anlatırdı.Bu tarzı fena halde düşündürüyordu beni...
  Bir gün Jerry ye gittim.''Anlayamıyorum'' dedim.''Nasıl olur da, her zaman, her koşulda bu kadar olumlu bir insan olabiliyorsun? Nasıl başarıyorsun bunu?..''
  ''Her sabah kalktığımda kendi kendime, 'Jerry bugün iki seçimin var; ya kurban olmak ya da ders almak...'' derim.Ben başıma gelen kötü şeylerden ders almayı seçerim.Birisi bana bir şeyden şikayete geldiğinde, gene iki seçimim var...Şikayetini kabul etmek ya da ona hayatın olumlu yanlarını göstermek.Ben, hayatın olumlu yanlarını göstermeyi seçerim...''
  ''Yok, yahu'' diye protesto ettim.''Bu kadar kolay mı yani?
  ''Evet...Kolay!'' dedi Jerry ve devam etti; ''Hayat seçimlerden ibarettir.Her durumda bir seçim vardır.Sen her durumda nasıl davranacağını seçersin.Sen insanların senin tavrından nasıl etkileneceklerini seçersin.Sen havanın, tavrının iyi ya da kötü olmasını seçersin...Yani sen, hayatını nasıl yaşayacağını seçersin!..''
  Jerry nin sözleri beni oldukça etkiledi.Onu uzun yıllar görmedim.Ama hayatımdaki talihsiz olaylara dövünmek yerine, olumlu düşünüp davranmayı tercih ettiğimde hep onu hatırladım.Yıllar sonra, Jerry nin başına çok tatsız bir olay geldi.Soygun için gelen hırsızlar paniğe kapılıp Jerry i delik deşik etmişler...Ameliyatı on sekiz saat sürmüş, haftalarca yoğun bakım da kalmış.Taburcu edildiğinde, kurşunların bazıları hala vücudundaymış...
  Ben onu, olaydan altı ay sonra gördüm. ''Nasılsın?'' diye sorduğumda, ''Bomba gibiyim'' dedi.''Bomba gibiyim...''
  ''Olay sırasında neler hissettin Jerry?'' diye sordum.
  ''Yerde yatarken iki seçimim var'' diye düşündüm.''Ya yaşamayı seçecektim ya da ölümü...Ben yaşamayı seçtim.''
   ''Korkmadın mı, şuurunu kaybetmedin mi?''
  ''Ambulansla gelen sağlık görevlileri harika insanlardı.Bana hep, 'İyileşeceksin, merak etme!' dediler.Ama acil servisin koridorlarında sedyemi hızla sürerlerken doktorların ve hemşirelerin yüz ifadelerini görünce ilk defa korktum.Bu gözler bana; 'Adam ölmüş' diyordu.Bir şeyler yapmazsam birazdan gerçekten ölü bir adam olacaktım...''
   ''Ne yaptın?'' diye merakla sordum...
   ''Kocaman bir hemşire yanıma yaklaştı ve bağırarak, herhangi bir alerjim olup olmadığını sordu...'Evet' diye yanıt verdim, 'Var'.Doktorlar ve hemşireler merakla sustular...Derin bir nefes alarak kendimi toparladım ve bağırdım, 'Benim kurşunlara alerjim var!' .Doktorlar ve hemşireler gülmeye başladılar.Tekrar bağırdım... 'Ben yaşamayı seçtim.Beni bir canlı gibi ameliyat edin.Otopsi yapar gibi değil!..' .''
  Jerry sadece doktorların büyük ustalıkları sayesinde değil, kendi olumlu tavrının büyük katkısıyla yaşadı.Yaşaması bana yeni bir ders oldu.Her gün hayatımızı dolu dolu yaşamayı  seçme şansımız ve hakkımız olduğunu ondan öğrendim...Ve her şeyin kendi seçimimize bağlı olduğunu...
                             
                                                                                                                                           Francie Baltazar-Schartz                             


çok teşekkürler bu anlamlı paylaşım için. +1

Çevrimdışı auguste

  • Çalışkan
  • ****
  • İleti: 869
  • Karizma Puanı: 54
Ynt: Hayatın içinden sıcacık öyküler...
« Yanıtla #17 : 28 Haziran 2010, 17:42:00 »
son öykü de  güzel. teşekkürler. +1 560a

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: Hayatın içinden sıcacık öyküler...
« Yanıtla #18 : 28 Haziran 2010, 18:09:00 »
anlamlı ve güzel bir hikaye alinacık teşekkürler...+1
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!

Çevrimdışı AlinA

  • AlinA
  • Üye
  • *
  • İleti: 39
  • Karizma Puanı: 14
  • merhaba!
Ynt: Hayatın içinden sıcacık öyküler...
« Yanıtla #19 : 28 Haziran 2010, 19:46:58 »
 teşekkür ederim :):D:):D:):D
en çirkini en güzel kılan bir şey var herkese yakışan...AĞLAMAK