TARIMSAL SULAMADA DAMLAMA SULAMA YÖNTEMİ
Klasik sulama yöntemi olan salma sulama yönteminde, sulama suyunun yüzde 50’den fazlası boş yere toprağa veriliyor. Böylece topraktaki kireç oranı ve bazı bitkisel hastalıkların yayılma hızı artıyor, verimli topraklar çoraklaşıyor. Oysa “damlama sulama tekniği” ile sudan yüzde 50’den fazla oranlarda tasarruf edilerek, mevcut su ile daha fazla alana ekim yapma imkânı elde ediliyor.
Suyun kıt bir kaynak olduğu düşünüldüğünde, “Küresel iklim değişikliğinin potansiyel sonuçlarından su kaynaklarındaki azalmanın etkisi, nasıl en aza indirilir? Tarımsal sulamada su en akıllıca, en verimli şekilde nasıl kullanılabilir?” sorularının acilen cevaplandırılması ve hali hazırda tarımda uygulanan “salma sulama yöntemi”nden vazgeçilmesi gerekiyor.
Dünyadaki toplam su miktarı 1,4 milyar m3 olup, bu suyun yüzde 97,5 i tuzlu, geri kalan yüzde 2,5 ise tatlı su olarak biliniyor. Mevcut su tüketiminin ise, yüzde 73’ü tarımsal sulamaya gidiyor. Dünya nüfusundaki artışla birlikte sulanabilir tarım alanları da artıyor. Tarımsal sulamaya giden suyun devamlı azalması göz önüne alındığında ise, bir damla suyun bile israf edilmemesi gerçeği ortaya çıkıyor.
Klasik sulama yöntemi olan salma sulama yönteminde, sulama suyunun yüzde 50’den fazlası boş yere toprağa veriliyor. Böylece topraktaki kireç oranı ve bazı bitkisel hastalıkların yayılma hızı artıyor, verimli topraklar çoraklaşıyor.
Ekilebilir toprağı ve yeterli sulama suyu olmayan ülkelerde yapılan çalışmalar, önceleri seracılıkta kullanılmaya başlanan “damlama sulama” sisteminin sağladığı avantajlardan dolayı tarla, bağ ve bahçe sulamasında da en etkili sulama yöntemi olduğunu ortaya koyuyor.
Damlama sulama nedir?
Damlama sulama, sulama suyu ile gerekli besinlerin ve kimyasalların filtreleme işleminden sonra bitkilerin kök bölgelerine belirli bir basınçla, özel borular yardımı ile bitkiyi su ve gübre stresine sokmadan azar azar ve sık aralıklarla sulama olarak tarif ediliyor. Yöntem, son yıllarda Türkiye’de özellikle Akdeniz ve Ege Bölgeleri’nde kullanılmaya başlandı ama suyun kıt olduğu bölgelerde henüz yeteri kadar kullanılmıyor.
Türkiye’de yaygın olarak yeraltı sularından kuyular açılması ve tarlaya salınması, başka bir deyişle salma sulama yöntemi uygulanıyor. Bu yöntemle, su kuyularındaki su miktarı, kontrolsüz ve fazla su kullanımına bağlı olarak azalıyor. Bitkiler için suya en fazla ihtiyaç duyulan ağustos ve eylül aylarında yeterli sulama yapılamadığından düşük kalitede, az verim alınıyor.
Oysa damlama sulama sisteminde, su kontrollü olarak kullanıldığından olumsuz sürprizlerle karşılaşma olasılığı düşük bir ihtimal olarak görülüyor. Çünkü suyun bitkiye taşınması ve buharlaşmadan doğan kayıplar, damlama sulamada en aza iniyor.
Damlama sulama yönteminin avantajları
Damlama sulama sisteminde, bitkilere ihtiyacı olan su, gübre ve diğer kimyasallar yeteri kadar verileceğinden, bitkinin gelişimi ve verimlilik artıyor.
Ürün kalitesindeki değişiklikle pazar fiyatı yükseliyor.
Enerji ve işgücü tasarrufu sağlanıyor. Sistemde otomasyona geçildiğinde, bu tasarruf miktarları önemli ölçüde hissediliyor. En önemlisi de sulama suyundan yüzde 50’den fazla oranlarda tasarruf edilerek, mevcut su ile daha fazla alana ekim yapma imkânı elde ediliyor.
Sistemle, yabancı ot gelişimi azalıyor. Bitkilerin tuzdan zarar görmeleri en aza iniyor, toprağın çoraklaşması önleniyor. Bitkilerin temel ihtiyacı olan hava-su-gübre dengesi sağlanıyor. Bitkilerde zararlılarının yayılma hızı yavaşlıyor. Gerekli tedbirlerin alınmasında zaman kazanılıyor.
Dezavantajları ve alınması gereken tedbirler
Sistemin ilk yatırım maliyeti yüksek ama kendini kısa sürede amorti ediyor. Öte yandan sistemdeki damlatıcıların tıkanma riski bulunuyor. Sistemin gerekli bakımı periyodik olarak yapılmadığı takdirde, kısa sürede kullanılamaz hale gelebiliyor. Sulama suyunun içerisinde bulunan yabancı maddeler, kireçlenme ve gübre kalıntıları zaman içerisinde damlatıcıları tıkıyor. Bunun için filtre seçiminin ve temizleme işleminin iyi yapılması, her gübreleme işleminden sonra sisteme mutlaka sadece su verilerek temizleme yapılması, belirli aralıklarla da asit verilmesi gerekiyor.
Sulama boruları toprak yüzeyine tesis edildiği için, hayvan zararlarına karşı gerekli önlem alınması, kök gelişimini olumsuz etkilememesi açısından damlatıcıların iyi yerleştirilmesi gerekiyor. Ayrıca tuz oranı yüksek sulama suyu kullanılıyorsa, kök bölgelerinde tuz yoğunlaşması görülebiliyor.
Mehmet Ali Kadiroğlu