Gönderen Konu: Ata sporumuz Güreş...  (Okunma sayısı 2655 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı @ksibey

  • Recep KILIÇ
  • Onursal
  • Uzman
  • *
  • İleti: 1.746
  • Karizma Puanı: 1106
  • Recep KILIÇ/OMÜ Resim-İş Öğrt.Grafik Tas. ASD'03
Ata sporumuz Güreş...
« : 05 Kasım 2007, 23:49:55 »

Güreşçi boksörü döver mi bilmem ama pehlivanlar hakkında bir tefrik yazayım size; Adalı Halil Amerika’da şebek bir güreşçiyle güreşir güreşçinin hareketlerinden gıcık kapar ve onu güreş bahanesiyle öyle bir sıkar ki kemikleri kırılır. Sedyeyle götürürler halk da Adalı’ya linç girişiminde bulunur. Adalı 1.98 cm 150 kg lakabı Türk Aslanı’dır. Halil Pehlivan vurduğunu göçürür tuttuğu adamı sanki sandalye fırlatır gibi metrelerce uzağa atar polis önceleri olaya seyirci gibidir ama iş tersine dönmüş adalı Amerika’lı kalabalığa zarar veriyor onca insan telef oluyor Adalı da bir vurduğu gavura bir daha vurmuyor hemen polis çemberine alınır ve Adalı’yı kurtarma bahanesiyle Amerikan halkı dayaktan kurtarılır. Bir gazetecinin neden boksör olmadınız sorusuna; ”Bizim Ata yadigarımız budur iş kavga etmeye kalırsa onuda her Osmanlı becerir. Bu güçlü kolları boksta heder etmek istemem” der.

Adalı 17 kez üstüste baş pehlivan olmuştur oysa adalıdan üstün ne pehlivanlar vardır Osmanlıda. Bunlar Abdülaziz’in pehlivanları denilen altın çağ pehlivanlarıdır. Bunlar Abdülaziz tarafından sarayda görevlendirilir ve özel bir beslenme idmana tabi tutulurlar. Kenarda köşede köylerde ne kadar iyi pehlivan duyulursa saraya misafir edilir. Sırasıyla en düşük pehlivandan itibaren güreştirilir. Bir pehlivan herkesi yıkmayı başarırsa en son Osmanlı baş pehlivanı Aliço ile güreşir.  Aliço 27 yıl arka arkaya Kırkpınar başpehlivanıdır. Adalı’nın ustasıdır, sert güreşi ve keskin oyun vuruşlarıyla namıyla meşhur gaddar Aliço Adalı’ya güreşin bütün zorluklarını öğretmiştir.  Kendisi 70 yaşındayken Abdülaziz de öldürüldüğü için kıymeti bilinememiş ve bir köye gece bekçisi olmuştur. 70 yaşında da olsa o köye Aliço’nun sebebine hırsız haydut girememiştir hatta çırağı adalı kendisini 70 yaşında güreşe davet eder Aliço da tek varı olan öküzünü keser güreşe kadar hepsini yer. Maksadı eski gücüne kavuşmaktır. Güreş günü çıkar ve Adalı’yı yener. 55 yaşında iken de Kırkpınar’dan çekildiğini açıklar ama dostların ricasıyla son bir sezona daha çıkar. Herkesi yener. Finaldeki rakibi çırağı Adalı’yı yıkan 1.88 boyunda 154 kilo ağırlığında, daha küçük yaşta danalarla güreşen, kolları dizlerine uzanan dehşetli bir genç pehlivan olan Yusuf’tur. Sonradan meşhur cihan pehlivanı Koca Yusuf olacak pehlivan. Güreş uzun sürer Aliço yaşının verdiği yorgunluğu hissetmeye başlar Koca Yusuf ise hala yorulmamış ve hala güçlüdür. Havanın kararmasını fırsat bilenler güreşi ertelemek isterler niyetleri Aliço’yu dinlendirmektir. O bir kahraman olmuştur onların gözünde. kazanmasını ister herkes ama Aliço ortalığı inleten kart sesiyle erkek adam güreşten kaçarmı kaderimde yenilmek varsa yeniliriz bu delikanlı Aliço’yu nerede bulup yıkacak bir daha. Hava karardıysa yakın ateşi. Herkes şaşırır kalır. Koca Yusuf Aliço’ya; “Benim koçyiğit ağam bırakalım güreşi artık ben senin elini tutamam istersen sen tut vur sırtımı yere” der. Aliço da bu meydanları sana bırakıyorum Yusuf der ve alnından öper. Sadece o yıl için Kırkpınar’ın iki şampiyonu vardır. Koca Yusuf namını ilerletince bir yolculuğa çıkar. Yolda bir öküz kağnısının çamura saplandığını görür 4 kiş kağnıyı bir karış oynatamaz yardıma koşar birde ben deneyeyim gardaşlar deyip kağnının okunu tutar herkes geri çekilip Yusuf’un gücünü izler. Yusuf kağnıyı öyle sert çeker ki kağnı çamurdan çıkar da oku da yusufun elinde kalır. Köylüler şaşkın sen pehlivansın galiba derler. Evet der Yusuf. İstersen misafirimiz ol, bizim köyün dehşetli pehlivanı var onunlada güreş tut. Tamam deyip köye varırlar o zaman Yusuf yaşını başını almış en güçlü çağı karşısındaki pehlivan ise daha çok genç adıda Mehmet köyde Kurtdere ileride Kurtdereli olacak olan Mehmet’dir. Bu güreş başlar itiş kakış derken yusuf genci avkalar paça kasnaktan yakalar sertçe çeker Kurtdereli de kaya gibi direnir olan kurtderelinin kispetinin paçası Yusuf’un elinde kalır. O kispet yağı çekince 16 kilo geliyor insan gücüyle kopması çok zor [günümüzde kispet koparacak yiğit yoktur] Kurtdereliye yeni bir kispet gelir paçaları urganla sıkıca bağlanır yeniden güreş başlar Koca Yusuf ne eder eder elini urganın altından geçirirmeyi başarır sertçetekrar paçadan atmak ister ama Kurtdereli’nin ayak gücü çok fazladır istedimi kaval kıran tırpanlar sallayabilmektedir oda paçasını tersine doğru sallar olan urgana olur urgan kopar kıspet boydan boya yırtılır köylüler bir kispet daha getirelimmi derler Kurtdereli demirdende getirseniz bu adam yine yırtar boşuna getirmeyin der Yusuf da köylülere bu Mehmet ileride büyük pehlivan olur şimdiden bana sakatlatmayın deyip yoluna gider. Bir organizatör Osmanlı’nın bu insan üstü güçteki pehlivanlarını görünce Avrupa ve Amerika’da güreşler tertipler Yusuf’a rakip yoktur. Kuralların dışında bir minderde 3 gavurla güreşir 2 dakika da hepsini yener bakarlarki böyle bir anlamı yok Türkiye’den Hergeleci İbrahim’i bulurlar. Hergeleci 1.85 boyunda 100 kilo ağırlığındadır. Güreş tarihine en çok oyun bilen pehlivan olarak geçer çoğu kendi oyunlarıdır güreşe tutuşulur uzun bi güreş derken Yusuf kurt kapanına alır herkes Hergeleci öldü diye ayırırlar. Bakarlar ki sapasağlam Hergeleci anlamaz neye güreşi böldünüz diye sorar. Yeniden tutuşulur Yusuf bu sefer ayı boğana alır herkes Hergeleci gitti derken Hergeleci sıyrılır çıkar derken mahsus yere yatar. Yusuf Hergeleci’nin oyununa gelmemek için ayağıyla vurur kalk kalk kalkınca yarım boyundurukla başını sarmalar. Herkes Hergeleci boğuldu deyip ayırırlar. Hergeleci porsuk gibi kalkar, hiç bir şeyi yok. Bırakmadınız ağız tadıyla güreşelim oyunlarımı yapayım be der. Yusuf da Hergeleci’ye yürü İbrahim bunlar bizim dilimizden anlamadı der. Güreş berabere biter Hergeleci oyunlarını Karaahmet e öğretir. Çırağını öyle yetiştirir ki çok kısa bir sürede Fransada cihan şampiyonu olur. Kara Ahmet kendisine öyle güvenir ki bir gösteri yerine gider burada çok irir bir ayıya sahibi güreş öğretmiş ayı aynı usta bir pehlivan gibi güreşiyor. Oyunlar yapıyor önüne geleni de yıkıyor ayılarla insanların güreştirildiğini duymuşsunuzdur ama bu ayı diğerlerinden çok iri ve tam bir güreşçi hiç bir insan yıkamıyor onu.. Kara Ahmet ayıyla güreşe çıkar tam yarım saat ayı Kara Ahmet’i kovalar. Kara Ahmet yıkıldı yıkılacak kan ter içinde karşısındaki insan değilki tutup vursun yere yarım tonluk ayı derken ayının karşısında geri geri kaçar ayı üstüne yürüken dengesi bozulur tam o anda ayının bağrından güçlüce iter ayı sırt üstü düşer. Ayıya yenilse idi altın kemerini sahibine vermeyi vaad etmişti. Sahibi bir güreş daha ister hem de her şeyine Kara Ahmet ayıyla karşılaşmak istemez bi daha ayıda asil bir pehlivan gibi yenilgisine ağlar. Güreşin altın çağında yetişien en iyi pehlivanlardan biride Çolak Mümin’dir. Hafif uzun boylu kırık kollu ve 75 kilo ağırlığında bir pehlivan olmasına karşın yenilgi yüzü görmemiştir. Adalı’yı 3 defa yıkmıştır. Aliço’nun hakemliğinde Koca Yusuf’la güreşmiş yarım açık düşme tantanası yüzünden Aliço maçı bitirmiş, Yusuf da Aliço’ya olan saygısından peki usta deyip ayrılmıştır. Diğer bir pehlivan ise Filiz Nurullah’tır. Uzun boyu yüzünden Filiz Nurullah denir. 2.18 cm boy 207 kilo ağırlığı vardır. Pehlivanların ağırlık ve boyları o zamanki ölçülerle belirlenbdiğinden dilden dile değişir mesela nurullah 161 okka yani 207 kilodur bu 161 kilo diyede yayılmıştır. Onu Avrupa’ya Koca Yusuf’la beraber davet etmişler fakat orada devasa boyutları yüzünden mindere çıkarılmamıştır. Sadece Koca Yusuf’a yıkılmıştır ki Yusuf da çok iri bir pehlivandır. Nurullah’tan sonra en iri pehlivan Makarnacı Hüseyin’dir. Abdülaziz’in taktığı diğer bir namıyla Paşa Göbeksiz olmasına karşılık tam 184 kiloluk fil gibi güçlü bir pehlivan omuzları çok geniş kollarıda çok kalın ve uzun bir pehlivan yıkmanın mümkünü yok. Koca Yusuf Adalı ve Çolak’tan eskidir. Aliço ile güreşleriyle meşhurdur aliço uzun boylu kuvvetli görünüşlü ama Makarnacı ve Yusuf kadar iri değil ustalık ve cesurca sert hareket ve oyunlarıyla bir çok pehlivanı ezmiştir. Gelelim Kurtdereli’ye çok hırslı bir pehlivandır. Yeni dönemlerindeyken Aliço ile paşanın akranları olan adındanda anlaşılacağı gibi sert bir pehlivan olan Kazıkçı Karabekir tarafından kazıga vurulmuş ve sakatlanmıştır. Herkes güreş hayatı biter derken 1 sene boyunca camız sütü et pekmez bal gibi yiyeceklerle kendini besiye çekmiş yeniden çayırlara dönmüştür. Bir defada Katrancı Halil’e yıkılan Kurtdereli hırs edip 4-5 kişiyle idman edip 1 sene sonra katrancıdan rövanşı almıştır. Katrancı’nın adı şurdan gelir; Balıkesir Gönen’de yaman bir pehlivandır. Ustasından Kırkpınar’a gitmek için destur ister oda karşıki dağın çalılarını elleriyle sökerse kendisini kırkpınara götüreceğini söyler. Halil de 7 ayda koca dağın çalısını elleriyle sökmüş ellerinin yaralarına da katran dökmüşler. Adı oradan Katrancı Halil’e çıkmış. Ustası onu Kırkpınar’a hazırlamak için yaptırmış bu işi. Bütün bu pehlivanların yetişmesinde Abdülaziz’in rolü çok büyüktür. Kendisi de usta bir pehlivandır. Aliço kendisiyle güreşmiş Abdülaziz’i sırt üstü vuracakken vazgeçmiş. Padişah niye böyle yaptığını sorunca; ”İslam aleminin halifesinin sırtını yerde görmek yenilmekten ağır gelirdi.” demiştir.  Şimdi biz bu sporu Rus’lara bıraktık… "Alıntı - Alico- {www.foreverlilya.com}"
@ksibey