5-C SINIFI ÖYKÜ KURGULAMA
Hava çok sıcaktı. Bunalmış bir vaziyette bir ağacın gölgesine oturmuş ekmek kırıntılarını taşıyan karıncaları seyrediyordum.O an karıncaların ne kadar aptal olduklarını düşündüm.Sürekli oradan oraya koşturuyorlardı.Ne kadar gereksiz bir çaba!Keşke benim gibi böyle tembel tembel otursalar.Bu kadar çabayla bir şeyler yapabileceklerini sanıyorlar.Onların yerinde olmayı hiç istemediğimi düşündüm.Ben onları seyrederken büyümeye başladıklarını fark ettim.Dehşete kapılmış ve ne yapacağımı bilmez haldeydim.artık aynı boya gelmiştik ve anladım ki onlar büyümemiş ben küçülmüştüm.İçlerinden biri beni kaldırıp sırtına attı ve yuvaları olduğunu düşündüğüm ,dışarıdan karanlık görünen yere götürdü.İçeri girdiğimizde burasının dışarıdaki görüntüsünün aksine saray olduğunu anladım.
“ Gel bakalım kibirli çocuk” dedi bir ses.Bu ana kraliçenin sesiydi çünkü kafasında bir taç vardı.
“İşte o küçük ve aptal gördüğün karıncaların arasındasın!Sende artık karnını doyurmak ve yaşamak için bizimle birlikte çalışacaksın” diyerek diğer karıncaların yanına gönderdi beni kraliçe.
Neredeyse boyumdan büyük yiyecek parçalarını taşımaya başladım.Yuvanın daha iç kısmında kocaman bir depo vardı ve yiyecekleri oraya taşıyorlardı.Çok zor bir işti ve ben çok yorulmuştum.Bir ara korkunç bir ses duyuldu.Uğultuyla karışık çığlık sesleri geliyordu.Diğer karıncalardan öğrendiğime göre yiyecekleri çalmak için sinekler yuvaya saldırmışlardı.Karıncalarla sinekler arasında savaş başladı.Kanatlar bacaklar havada uçuşuyordu.Bir ağlama sesi duydum,bir karınca yavrusu köşeye büzülmüş ağlıyordu.Hemen yanına giderek onu güvenli bir yere götürdüm.Ağlamamasını ve dışarı çıkmamasını sıkı sıkı tembihledim.Tekrar savaş alanına dönerken ne yapabileceğimi düşünüyordum.O an bir sineğin vızıltısıyla olduğum yerde sıçradım.Kaçmaya fırsat bulamadan bana saldırdı sinek.Ağzından çok kötü bir koku yayılıyordu,bacakları çok kıllı ve çirkindi.Gözleri ise iri ve korkutucuydu.Sinekle mücadele ederken “ imdat “ diye bağırdım.Kolum kanamış ve bacağımı da ısırmıştı.Durum giderek kötüleşiyordu ve o kıskaçlı ağzı giderek yüzüme doğru yaklaşıyordu.Yorulmuştum,gücüm giderek tükeniyordu.Pes ettiğimi hissettiğimde gözümü açtım.Ağacın dibinde sıcaktan uyuyakalmıştım.Her şeyin bir rüya olduğunu anladığımda çok rahatladım.Evet karınca olmak istemiyordum ama artık onların aptal olmadıklarını ve boşuna mücadele etmediklerini de biliyordum…
aşağıdakide oğlumun resmi