öğretmen notu ben deyimlerle karikatür etkinliğine yardımcı olsun diye sağolsun rahmi tunca arkadaşımızın müsadesiyle zaten siteye gönderdiği günlük plana yardımcı ilave olarak aşağıdaki öğretmen notunu çok yararlı olacağı için eklemeyi düşündüm
Etkinlik
Karikatür Yapıyorum
Konu
Deyimin Çizgiye dönüşümü
08 - 26 Eylül 2008
ÖĞRETMEN NOTU (7.Sınıf)
Deyim: Belli bir dile özgü ve bir başka dilde sözdizimsel karşılığı bulunmayan dilsel biçimdir.
Karikatür: Bir kişinin bir şeyin ya da bir olayın tuhaf ve gülünç tarafların meydana koyacak şekilde yapılan resim
Şarkı, Türkü, Şiir, Öykü, Masal, Anı, Efsane,
Örnek Deyimler:
Aba altından değnek göstermek
Ağzı (bir karış) açık kalmak
Ağzına girmek
Aralarından kara kedi geçmek (veya aralarına kara kedi girmek)
Başını dinlemek
Ayıkla pirincin taşını
Avucunu yalamak
Baştan savma
Bayram etmek
Bir baltaya sap olmak
Bir bardak suda fırtına koparmak
Bir kulağından girip öbür kulağından çıkmak
Cana can katmak
Can kulağıyla dinlemek
Çabalama kaptan ben gidemem
Çam yarması
Çekidüzen vermek
Çil yavrusu gibi dağılmak
Çorbada tuzu bulunmak
Başına devlet kuşu konmak
Dili uzun
Diş bilemek
Dişini tırnağına takmak
Dört ayaküstüne düşmek
Dut yemiş bülbüle dönmek
Ekmeğini taştan çıkarmak
Eli ayağı buz kesilmek
El üstünde tutulmak
Ensesinde boza pişirmek
Etekleri zil çalmak
Fareler cirit oynamak
Fitil olmak
Geçti Bor`un pazarı (sür eşeğini Niğde`ye):
Göz boyamak
Gözünü daldan budaktan esirgememek (veya sakınmamak)
Gözü üzerinde olmak
Gülüp geçmek
Haber uçurmak
Hapı yutmak
Her kafadan bir ses (çıkmak):
Isıtıp ısıtıp önüne koymak
Kafa patlatmak
Kafası kazan (gibi) olmak (veya kafası şişmek)
Kanadı altına almak
Kırk dereden su getirmek
Koltukları kabarmak
Köprüleri atmak
Küpünü doldurmak
Lügat paralamak
Mahalleyi ayağa kaldırmak
Mantar gibi yerden bitmek
Maskesi düşmek
Meydan vermemek
Mum (gibi) olmak:
Nabzını yoklamak:
Ne şiş yansın ne kebap:
Ocağına incir dikmek
Öküzün altında buzağı aramak
Pamuk ipliği ile bağlamak
Parmakla gösterilmek
Pılıyı pırtıyı toplamak
Rüzgâr gelecek delikleri tıkamak
Sağlam kazığa bağlamak
Sakız gibi yapışmak
Sen giderken ben geliyordum
Söz ayağa düşmek
Sucuk gibi ıslanmak
Suya götürüp susuz getirmek
Süt kuzusu
Takıp takıştırmak
Tüyleri diken diken olmak
Uçan kuşa borcu (borçlu) olmak
Üstüne toz kondurmamak
Viraneye çevirmek
Vurduğu yerden ses getirmek
Yağmur yağarken küpünü doldurmak
Yan gözle bakmak
Yedi kat yabancı
Yeme de yanında yat
Yer yarılıp içine girmek
Yeşil ışık yakmak
Yıldırımla vurulmuşa dönmek
Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal
Yumurtaya kulp takmak
Yüreğine su serpilmek
Yüzünden (suratından) düşen bin parça olmak:
Yüzü sirke satmak
Yüz vermek
Zil takıp oynamak
Zeytinyağı gibi üste çıkmak
Zemin hazırlamak
ÇİZMEDEN YUKARI ÇIKMAK
(Bilmediği işe, yetkisi dışındaki konuya karışmak anlamında bir deyim.)
19.yüzyılda, Fransız ressamlarından Delacroix Paris’te bir resim sergisi açmıştı. Sergiyi gezenlerden bir kişi, büyükçe bir şövalye tablosunun önünde uzun süre durarak, yakından uzaktan ciddi ciddi seyreder, beğenmediğini belirten bir biçimde de başını sallarmış. Bu durum ilgisini çeken ressam yanına gelerek sormuş.
—Bu tablo ile çok ilgilendiğiniz belli oluyor.
—Evet demiş adam. Şövalyenin çizmesindeki körük kıvrımlarında hatalar var.
—Pekiyi nasıl anladınız, işiniz bu mu?
—Ben kunduracıyım, çizme dikerim. deyince ressam hemen tuvalini ve boyalarını getirerek adamın söylediği biçimde çizmeyi düzeltmiş ve gerçekten daha iyi olduğunu görmekten memnun olarak adama teşekkür etmiş. Fakat adam yine tablonun başından ayrılmadan, bu kez de şövalyenin pantolonunda ve kemerinde de hatalar olduğunu belirtince bu çokbilmişliğe dayanamayan ressam,
—Bak dostum demiş, sen kunduracısın, çizmeden yukarı çıkma!
NOT: yukardaki derste hatırlama amaçlı öğretmen notunu rahmi tunca öğretmenimizin sitemize gönderdiği günlük planlar konusundan alınarak eklendi rahmi öğretmenimizin eline sağlık teşekkürler