program hakkında yapılan yorumları,eleştirileri inceledim,sanırım herkez bir çok konuda aynı fikirde,bunları tekrarlamak istemiyorum ama bir kaç şey söyleyebilirim:
müfredat bence daha esnek olmalı,hatta bazı konular farklı çevrelere göre içerik aynı olabilir ama şekil olarak farklı olmalı bence,yani bir nevi seçmeli konu olmalı müfredatta,ve öğretmen bulunduğu çevreye göre bunlardan uygun olanı seçmeli,bu çeşitlilik de yıllık planlara aktarılmalı bana kalırsa.
diğer bir önerim ise, neden diğer derslerde var olan ders kitapları devlet tarafından karşılanırken yetenek dersleri için böyle bir uygulamanın olmaması,yetenek dersleri için de devlet öğrencilere gerekli yardımı sene başında vermeli,çünkü maddi yetersizlikler yüzünden öğrenciler malzeme almakta zorlanıyor ya da köy okullarında malzeme sıkıntısı çekiliyor,zaten yetenek dersleri fazla önemsenmiyor,devlet de gerekli desteği vermeyince yetenek dersleri boş dersmiş gibi algılanıyor.
ders saati hakkında yorum yapmak istemiyorum çünkü zaten sürenin azlığından bütün öğretmeler şikayetçi,bunu her ortamda da dile getiriyoruz zaten.
değerlendirme formlarına da gelince:güzel bir uygulama ama gerçekleştirilmesi ütopik geliyor bana,bunun nedenlerinden biri de ders saatinin yetersiz oluşu,diğer bir neden kağıt israfı, saklama koşulları.bunun için daha ekonomik ve gerçekleştirilebilir bir uygulamanın olması,şimdilik bu konu hakkında bir çözüm önerisi getiremiyorum maalesef..
ayrıca yetenek derslerine 1.sınıftan itibaren branş öğretmenlerinin girmesi taraftarıyım,çünkü sınıf öğretmenleri yetenek derslerini yeterince işlemiyor,genelde serbest çalışma şeklinde sınıf defterlerine işliyorlar,böyle olunca da öğrenciler kalıplaşmış çizimlerin ötesine çıkamıyor,hayalgüçleri kısıtlanıyor ister istemez,sonuç itibariyle 8.sınıf ile1. sınıf arasında çok da bir fark gözlenemiyor,nasıl ki bir matematik dersinde alt yapı önemliyse yetenek dersleri için de bu geçerli,ben ana renkleri 4. sınıflarda işlerken 8. sınıflarda da aynı konuyu işlemek zorunda kaldım,öğrenciler en temel renk bilgisinden bile yoksun.
müze bilincine gelince:öğrenciler bu konularda çok fazla sıkıntı yaşadı,bulunduğum şehirde müze yok,okul kütüphanesinde bu konuda yardımcı kaynak yok,bilgisayar laboratuvarında ders işlemek için öğretmen arkadaşlarla sıraya giriyoruz,bu arada bizim konu da çoktan tedaülden kalkmış oluyor,zaten idarecilerimizin yarışma sevdası yüzünden normal konularımızı geriden takip ediyoruz.bu yıl her yarışmaya katıldık ve hepsinden ödüller aldık ama maaalesef bu yeni müfredat konuları çok pasif bir şekilde işlendi bu yüzden,
konu açılmışken idarecilerimizin bu dersi sadece okul için bir reklam aracı olarak görmesi(yarışmalara katılımın neredeyse zorunlu kılınması) işimizi iyice zorluyor.
müze bilinci konusu daha esnek olmalı ve bu kadar fazla olmamalı bana kalırsa,bu yaşımda ben bile sıkılıyorum,öğrencileri düşünemiyorum,kalan zamanı ise el becerilerine dayanan etkinliklere bırakılması taraftarıyım.