Merhaba, önceki gönderdiğimiz mailin üzerine birçok arkadaş farklı seslenişlerde bulundu. Tüm bu sesleri biraraya toparlayıp, yeni bir metin hazırladık. Tüm üye arkadşalarımıza bu çok seslilik için teşekkür ediyoruz.
Mail adresleri güncellendi. Biraz daha kalabalık, azıcık yorulacağız ama buna değecek...ses getirmeme ihtimali yok! Birlik olma zamanı. "Çözümün bir parçası değilsen, sorunun parçasısındır" diyerek katılımı sadece kendimizle değil, etrafımıza da yayarak arttıralım.
YENİ METNİMİZ....
Merhaba
Ben Görsel Sanatlar/Resim öğretmeniyim. Yani sanat eğitimcisiyim. Yani görsel düşünme eğitimcisiyim.Yani bu düşünce biçiminin, duygu ve düşüncelerin aktarılmasına olanak sağlayacak ikinci bir dili(görsel dili) öğretmeye çalışan bir eğitimciyim. Yani sağlıklı, kültürlü, sorgulayan, çözüm ve fikir üreten, akıl yürüten, kendinin ve etrafında olup bitenlerin farkında olan, estetik beğeniye ve algıya sahip, hayal edebilen, başkalarının hayallerine saygı duyan, hoşgörülü, barışçıl, doğayı seven ve koruyan, bilimsel eğitimini yaratıcılıkla destekleyen, ufku geniş, güzel düşünen, güzele dönüştüren bireyler yetiştirmek için çabalayan öğretmenim.
Çabalayan diyorum, çünkü her eğitim-öğretim yılının başından itibaren başlayan bir savaş sürecim var benim. Kısıtlı zamanda (haftada sadece 40 dakikada) birçok olumlu davranış kazandırma ve kültürlendirme gibi bir misyonum var. Mucize yaratmaya çalışmak gibi değil mi sizce de? Ama ben her sene bu mucizeyi bu defa yaratacağım diyerek kendimi kandırıyorum. Çabalıyorum ama tam olmuyor, eksik kalıyor, içime sinmiyor. Halbuki benim öğrencime verecek, öğrencimle paylaşacak daha çok bilgim var. Üstelik öğrencim de bunu talep ediyor. Daha fazlasını istiyor. O da biliyor güzel bir şeyin ucundan tuttuğunu ama yarım kaldığını, tam olmadığını...
Sorgulayan, çözüm ve fikir üreten, akıl yürüten, kendinin ve etrafında olup bitenlerin farkında olan, estetik beğeniye ve algıya sahip, hayal edebilen, başkalarının hayallerine saygı duyan, hoşgörülü, barışçıl, doğayı seven ve koruyan, bilimsel eğitimini yaratıcılıkla destekleyen, ufku geniş, güzel düşünen, güzele dönüştüren, üreten, sevgi dolu birey olmanın, yaşamı daha yaşanır kılacağını biliyor ama bunu nasıl yapacağını tam olarak bilemiyor. Neden, çünkü ben bunu ikinci 40 dakikalarda anlatacaktım. Ama ikinci bir 40 dakika şansım yok! Bir sonraki haftaya denk gelen 40 dakikalık dersimde ise, aynı hazır bulunuşluk düzeyini yakalayamayacağım gibi, başka bir konuda yarım bir farkındalık daha sağlamak zorundayım.
Şu anki eğitim sistemimizde Görsel Sanatlar/Resim dersinin uygulaması şu şekildedir:
İlköğretim kurumlarında, 4. sınıftan itibaren Branş öğretmeni haftada 1 saat derse girebilmektedir.(Bu arada öğrencinin 1, 2 ve 3. sınıflarda gerileyen yaratıcı gücünü, yaratma cesaretini ve keyif alma düzeyini tekrar yükseltme çalışmaları oldukça zaman almaktadır.)
Ortaöğretim kurumlarında, öğrenci müzik ya da Resim dersi konusunda seçim yapmak zorunda bırakılıp, eğer sınıfı içerisinde yeterli sayı yakalanmaz ise, en istediği sanat dersini bile görememektedir ki; öğrenci aynı anda hem müzik hem de resme ilgi duyabilir. Bu durum zaten şu anki eğitim sistemimizde söz konusu bile değildir. Seçmeli haliyle bile, haftada sadece 1 ders saatiyle sınırlandırılması, ergenlik çağındaki öğrencimin var olan enerjisini ve potansiyelini, olumsuz yerlerde kullanmasına yol açmaktadır.
Peki ben haftada 1 ders saati olan dersimde ne mi yapıyorum? Neden mi yetmiyor 40 dakika? Hemen anlatayım… Ben bu 40 dakikanın içerisinde görsel sanatlar kültürünü, tarihini, duygusunu teorik olarak vermeye çalışırken, bunu farklı görsellerle de yansıtmaya çalışıyorum. Ardından görsel sanatlar biçimlendirmesi üzerine teknik bilgiler veriyorum. Bu teknik bilgileri uygulamalı olarak gösterip, sanatçı çalışmalarıyla bunu örneklendiriyorum. Öğrencim meraklı, soru soruyor, tartışıyor, irdeliyor. Bu sorgulamadan mutlu oluyorum ve cevaplamak istiyorum hepsini. Bazen, yaratıcı drama yapıyoruz, bazen beyin fırtınası… Ama bir zil sesiyle duvara çarpıyoruz. Ama biz daha uygulama yapacaktık…?
Evet bu zil sesi benim derdim. Çünkü 10 dakika sonra buluşalım ve uygulamaya geçelim diyemiyorum.
Derdim büyük anlayacağınız… Çocuklara, gençlere, topluma ilişkin sorumluluklarım var benim. Her öğrencimi ressam yapmak için değil! Daha güzel bir dünya için…
İstiyorum, bir ders saati daha istiyorum. Görsel Sanatlar/Resim dersinin haftada iki saat olmasını istiyorum. Üstelik anasınıfından 12.sınıfa kadar… Yukarıda sıraladığım nedenlerden dolayı sizin de istemeniz gerektiğini düşünüyorum.
www.gorselsanatlar.org sitesinde organize olan diğer resim öğretmeni arkadaşlarımla birlikte bir eylemlilik sürecine girdik. İlk eylemliliğimiz "dersimiz zorunlu iki saat olana kadar resim yarışmalarına katılmıyoruz" sloganıyla başladı. İkinci adımımız da Ankara'da sanatsal bir eylemle olacak. Ankara daki sanatsal eylemimizin tarihini sizlere bildirmek ve sizleri de yanımızda görmek isteriz.
Sanatla,sevgiyle....
.........................
Görsel Sanatlar/Resim Öğretmeni
Gönderilecek mail adresleri 2. mesajdadır.